İkimiz de orada yarasa olmadığını bilyorduk, ama bakmaya devam ettik. | Open Subtitles | وكلانا يعرف أنه ما كان هناك مضربَ، لَكنَّنا تَظاهرنَا بالبَحْث عنه. |
Sen bize gitmemiz gerektiğini söylüyorsun. Bugün sıranın sizde olmadığını anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أخبرك أنه ما كان يجب أن يقوموا بالاتصال بالبيجر عليك اليوم |
Bana endişelenecek bir şey olmadığını söyleme auran bunun tamamen zıttını söylüyor. | Open Subtitles | لا تخبريني أنه ما من داع للقلق. لأن عينك تخبرني العكس تمامًا. |
Müşteriniz hareket fonksiyonu olmadığını anladığında gelecekte erimiş olmayı rahatsız edici bulmayacak mı ? | Open Subtitles | ألا يجد عملاءك أنه من المزعج أن يذوب فى المستقبل ، فقط لإكتشاف أنه ما كان عنده قابلية الحركة الوظيفية ؟ |
Herkese 3. kat olmadığını söyledim. Bu doğru, değil mi? | Open Subtitles | أكدت للجميع أنه ما من وجود للطابق الثالث هذه الحقيقة، أليس كذلك ؟ |
Herkese bana yaptığının adil olmadığını söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت إخبار كل شخص أنه ما كان عادلاً ما فعلتموه لي |
Oraya gidip, burada olmasını gerektirecek herhangi bir sebep olmadığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تدخل إلى هناك و تخبر السيد جيمس أنه ما من داع لتواجده هنا في الأعلى |
Ama soracağım sorunun yanlış bir cevabı olmadığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | و لكنى أريدك أن تفهم أنه ما من إحراج عند إجابتك لهذا السؤال ، حسناً ؟ |
aslında, ben küçük bir çocukken, annem .... benim sevmediğim hiç bir kelimenin olmadığını söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً أخبرتني أمي أنه ما من كلمة صادفتها |
Hayır, iyi bir Katolik kimsenin masum olmadığını bilir. | Open Subtitles | الكاثوليكي الصالح يعلم أنه ما من أحد بريء |
Babam, benden değerli bir şey olmadığını söyledi. | Open Subtitles | يقول والدي أنه ما من شيء أعلى من مستواي. |
Bana endişelenecek bir şey olmadığını söyleme çünkü tüm ruhun tam tersini söylüyor. | Open Subtitles | لا تخبريني أنه ما من داع للقلق. لأن عينك تخبرني العكس تمامًا. |
Yaşadığın karışıklığı anladım. Ben hiçbir zaman yaptığın şeyde iyi olmadığını söylemedim. Olay, yaptığın şeyin, yapılmaya değer olmaması. | Open Subtitles | أنا أفهم الإرتباك ، أنا لم أقل أبداً أنك لست جيداً فيما تفعله ، أنه ما تفعله لايستحق أن تفعله |
"Yine de, bu mektuba inanmak için bir sebebin olmadığını fark ettiğimden aynı uyutucuyu elinde şu an tuttuğun kâğıdın dokusuna katma hakkını kendime verdim." | Open Subtitles | على أيّ حال، ولأنّني أدرك أنه ما من سبب يجعلك تثقين بهذه الرسالة ..فقد سمحتُ لنفسي بتضمين نفس المخدّر في نسيج الورقة التي تحملينها الآن.. |
Ve dördüncü aşamadan sonra hiçbir aşama olmadığını biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | ونحن نعرف أنه ما من مرحلة خامسة، أليس كذلك؟ |
Ve dördüncü aşamadan sonra hiçbir aşama olmadığını biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | ونحن نعرف أنه ما من مرحلة خامسة، أليس كذلك؟ |
İkimiz de doktor randevusu falan olmadığını biliyoruz Ed Peki... | Open Subtitles | نعلم كلانا أنه ما من مقابلة طبيب إد إذاً ... |
Bu durumları anlayabilmeli ve yapacağınız bir şeyin olmadığını bilmelisiniz. | Open Subtitles | هو موقف ستواجهينه في هذا المجال وعليكم التعرف عليه لمعرفة أنه ما من خيار لديكم |
Bu dünyada sihir olmadığını duymak istemiyorum çünkü sen beni David Copperfieldladın. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أنه ما من سحر في هذا العالم لأنّكِ سحرتِني |
Dünyaya diğerlerinden korkmaya gerek olmadığını gösterelim. | Open Subtitles | لنظهر للعالم أنه ما من داع للخوف من الآخر |