"أنه مجرد" - Traduction Arabe en Turc

    • Sadece bir
        
    • bu sadece
        
    • O sadece
        
    • O daha
        
    • teki
        
    • O yalnızca bir
        
    Mümkün olduğu kadar aklını çalıştır, onun Sadece bir alıştırma olduğunu bilerek. Open Subtitles مرن عقلك البشري بأعمق درجة ممكنة حيث أنك تعالم أنه مجرد تمرين
    ...Sadece bir altın bilezik'ten ibaret sanıyorlar fakat, hazine benim. Open Subtitles يعتقدون أنه مجرد سوار واحد، لكن بقية الكنز هو لي
    Bu merdivenlerin bir adaptasyon mu yoksa Sadece bir hata mı olduğunu bilemiyorum, ama adaptasyonsa, bunu anlamı çok derin. TED لا أستطيع التأكيد على أن الدرج الصاعد تعديل أم أنه مجرد خَلَل ، ولكن إذا كان تعديلاً ، فإن آثاره كبيرة.
    Sana söyledim. bu sadece usul. Biraz çuvallayacağım. Open Subtitles أخبرتك أنه مجرد إجراء كما يجب أن أخفق قليلاً
    - Bu Sadece bir kitap. - Anlaşmayı okudun mu? Open Subtitles أنه مجرد كتاب يا كايتى حول بعض الاساطير اليونانية
    Veya O sadece ışığa doğru gitmesi gerektiğini bilmeyen bir köpek. Open Subtitles أم أنه مجرد كلب لا يعرف كيف يدخل في فتحة الضوء
    - Bıraksana, O daha çocuk. Open Subtitles -أتلو صلاتك على جدك -لا تهتمي ، أنه مجرد طفل
    Şey, bir süre sonra, ben... onun Sadece bir gömlek olduğunu düşündüm. Open Subtitles حسنا، بعد فترة، أنا .. قررت أنه مجرد قميص
    Bu tür bir kararı veremez. O Sadece bir asker. Open Subtitles لا يستحق اتخاذ هذا القرار أنه مجرد جندى فى مشأة البحرية
    Bir şeyim yok. Sadece bir baş ağrısı. Sessizlikle ve yalnızlıkla daha hızlı geçer. Open Subtitles سأكون بخير,أنه مجرد صداع وسيزول مع الهدوء والعزلة
    Ve bende bunun Sadece bir efsane olduğunu sanıyordum. Open Subtitles وأنا الذي كنتُ أعتقد أنه مجرد أسطورة والآن..
    Bunun Sadece bir bel ağrısı olduğunu sandım, ama şimdi emin değilim. Open Subtitles أعتقدت أنه مجرد ألم بالظهر ولكن الأن لست واثقة من ذلك
    Başka bir geçit yok. Bunun Sadece bir ambar olduğunu düşünmüyorsun değil mi? Open Subtitles ـ ليس هناك مدخل آخر ـ تظن أنه مجرد مخزن، أليس كذلك؟
    "bu sadece biyolojik bir şey. Hepsi bu." demiştin. Open Subtitles أنه مجرد علم أحياء، أنت قلت ذلك كل ما هناك
    Ne olursa olsun unutma, bu Sadece bir iş. Open Subtitles لكن , ليس من المهم ما ستتذكرينه , أنه مجرد عمل
    Bu Sadece bir kitap. Open Subtitles لردة فعل ذات معنى للحياة تجعل العالم مكان أفضل أنه مجرد كتاب
    Aslında öyle düşünmüyorum. O sadece sevimli bir uzaylı. Open Subtitles ،أنا لا أعتقد ذلك أعتقد أنه مجرد مخلوق فضائي لطيف
    O daha çocuktu. Open Subtitles أنه مجرد طفل حقير
    Kafası karışık ve dürüst birine benziyordu. Sahtekarın teki oysa. Open Subtitles بدا كأنه صادقاً ومتعثراً لكن الواقع, أنه مجرد مزيَف كبير
    Kafasını dağıt. O yalnızca bir adam. Open Subtitles .أطح به أنه مجرد رجل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus