Onu istemediğine ikna et. Bunun senin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إقناعه أنك لا تريدينه أعلم أنه من الصعب عليك |
Daha dün deniz dünyasında döndük ve bunu duymanın senin için zor olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | و أنا أعرف أنه من الصعب عليك سماع ذلك |
Baba, bunu anlamanın senin için zor olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | أبي، أعلم أنه من الصعب عليك فهم هذا |
Kızlarından uzak olmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | يبدو أنه من الصعب عليك أن تبقى بعيداً عن فتياتك |
Gerçek arkadaşlarını anlamak zor olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه من الصعب عليك معرفة من أصدقائك الحقيقيين. |
Herkesin, sevdiğin insanların öldüğünü kabul etmenin zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك تقبل موت الجميع جميع أحبابك |
Bittiğini kabul etmenin zor olduğunu biliyorum, ama bitti. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه من الصعب عليك أن تقبل أن الامر قد انتهى، لكنه قد انتهى. |
Eve dönmenin senin için zor olduğunu biliyorum ama seni ne kadar sevdiğimi ve seyircilere doğru baktığımda orada olduğunu ve beni dinlediğini bilmek benim için çok şey ifade ederdi. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك أن تأتي للمنزل لكن... حسناً، أنت تعرفين كم أحبكِ وكم سيعني لي أن تنظري في لقطات الماضي وتعلمي أنكِ كنتِ هناك ،كنتِ تستمعين |
Anlıyorum, onu bu şekilde görmek zor olmalı. | Open Subtitles | افهم ، لا بد أنه من الصعب عليك رؤيتها بهذا الحالّ |
Yalnız olmak zor olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه من الصعب عليك كونك وحيدة هنا |