SD: Orada olduğunu zaten biliyoruz ve üzerinde veriler edindik de. | TED | ش.د: نحن نعلم أنه موجود هناك، ولقد جمعنا بيانات حوله. |
Ama, gördüklerimiz üzerindeki etkisi sayesinde Orada olduğunu biliyoruz. | TED | لكننا نعلم أنه موجود بسبب تأثيره على ما نراه بالفعل. |
BAB ve Belediye güvenliğindeki herkes alarmda Orada olduğunu farz ederek, o adamı bulacağız. | Open Subtitles | الجميع على إستعداد، ما بين مكتب التحقيقات وأمن القاعة سنجد هذا الرجل على افتراض أنه موجود |
Spooky onun Burada olduğunu söylemişti. Ben varım. | Open Subtitles | سبوكى قال أنه موجود هنا أنا معكم |
Birkaç kez yerini kaçırdım. Burada olduğunu bilmiyordum... | Open Subtitles | لقد فوته مرتين لم أعرف أنه موجود |
Tatlım, eminim orada bir yerlerdedir. Bulursun. | Open Subtitles | أنا متأكده أنه موجود يا عزيزى ستجده |
Bir çocuktun ve Orada olduğunu hayal ediyordun ama artık bir erkek oluyorsun. | Open Subtitles | كنت طفلاً حينها وحلمت أنه موجود و الآن أنت تغدو رجلاً |
Her kimse Orada olduğunu bilmemizi istiyor. | Open Subtitles | حسنًا، أيًّا كان فهو يريدنا أن نعلم أنه موجود |
Ve kuvvetle muhtemel sen Orada olduğunu bile fark etmeden seni tamamen ele geçirir. | Open Subtitles | وعلى الأرجح أن يستهلكك بالكامل من دون أن تعرف أنه موجود |
Göremememe rağmen hissedebiliyorum, Orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | رغم أنني لا أستطيع رؤيته إلا أنني أشعر بوجوده وأعلم أنه موجود أنا أدعوه الجين الشبح |
Periferik görüşüyle olsa bile, bu laboratuvar alanında olduğunu görebiliyor, aslında sokakta olmadığını görebilmesi lazım; ama o insanlarla Orada olduğunu hissediyor. | TED | وعلى الرغم من أنه من خلال الرؤية المحيطية، يمكنه أن يرى أنه موجود في المعمل، يجب أن يكون قادرا أن يدرك أنه ليس موجود في الشارع، ولكنه يشعر وكأنه موجود هناك مع هؤلاء الناس. |
Orada olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه موجود. كنت متأكداً من ذلك. |
Çünkü gözlerimle bir şey gördüğümde onun Orada olduğunu bilirim. | Open Subtitles | عندما أرى شيئاً، أود أن أعرف أنه موجود. |
Yine de hepimiz Orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حتى الآن جميعنا نعلم أنه موجود هناك |
Orada olduğunu biliyorum. Bulmamız gerek sadece. | Open Subtitles | أعرف أنه موجود ولكن علينا إيجاده |
Tekrar bakmanız lazım. Orada olduğunu biliyorum. Bakın, müvekkilimin bu konuda yalan söylemesi için bir sebep yok. | Open Subtitles | عليكم أن تفتشوا ثانية, أنا متأكدة أنه موجود هناك إن موكلتي ليست لها مصلحة بالكذب إما أن يكون لديها وشاح مطابق أو ليس لديها, نعم |
- Zaten Orada olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | ـ أنت تعلم سلفاً أنه موجود هناك. |
Burada olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | -آجل ، لقد قال أنه موجود مرحباً |
Burada olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنه موجود |
Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه موجود هنا. |
Tatlım, eminim orada bir yerlerdedir. | Open Subtitles | أنا متأكده أنه موجود يا عزيزى ستجده |