Aynı şey, ama şeker daha sağlıklı. | Open Subtitles | أنه نفس الشيء و لكنَ السكر نافع للصحة أكثر |
Bu gerçekleşen şeyin insanlığını gösteriyor ve kişisel ilişkileri, ama bu aynı zamanda ikinci el eşya satışıyla ve komşunun çocuğuna bakmak ile Aynı şey demek gibi. | TED | هذا فعلاً يعبر عن إنسانية ما يجري, والعلاقات الشخصية لكن ذلك أيضا كقول أنه نفس الشيء مثل ساحه بيع او بيع الخبز او مجالسة الأطفال. |
Evet, öyle. Bu gece bizim için de Aynı şey geçerli. | Open Subtitles | -نعم ، أعرف أنه نفس الشيء بالنسبة لنا هذه الليلة |
Senin konuşmak istediğin konunun aynısı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أتصور أنه نفس الشيء الذي تريدين التحدث عنه أنتِ |
Senin yaptığının aynısı. | Open Subtitles | أنه نفس الشيء الذي فعلته. |
Benim içinde hizmet ettiğim adamlar için de aynı bu. | Open Subtitles | أنه نفس الشيء معي والرفاق الذين خدمت معهم |
Benim yanımda konuşuyorsun. Aynı şey. | Open Subtitles | أنت تتكلمين بوجودي أنه نفس الشيء |
Evet, sanırım bu da Aynı şey. | Open Subtitles | حسنا، أظن أنه نفس الشيء |
Bence Aynı şey. | Open Subtitles | أظن أنه نفس الشيء |
Aynı şey lan. | Open Subtitles | أنه نفس الشيء اللعين. |
Aynı şey. | Open Subtitles | أنه نفس الشيء. |
Aynı şey yani. | Open Subtitles | أنه نفس الشيء. |
Bana yaptığı şeyin aynısı. | Open Subtitles | أنه نفس الشيء الذي فعله لي |
aynısı... | Open Subtitles | أنه نفس الشيء. |