Anton nihayet Martha'ya Onu sevdiğini söyleyebildi. | Open Subtitles | وفي النهاية كان أنطون قادرًا على ان يقول لمارثا أنه يحبها. |
- Onu sevdiğini. Karşılaştığı en sarsıcı kadın olduğunu. | Open Subtitles | أنه يحبها ، وكيف أنها المرأة الوحيدة التي هزت عالمه |
Onu da kandırmıştı. Onu sevdiğini düşünmesini sağladı, ve şimdi haline bak. | Open Subtitles | لقد أغواها ايضاً جعلها تظن أنه يحبها وانظري على ماذا حصلت |
Bunu daha da hoş kılan, onun da sana aşık olduğunu sanması. | Open Subtitles | و ما يجعل هذا لطيفا للغاية أن يعتقد أنه يحبها هو الآخر. |
Karısına nasıl bir anda aşık olduğunu anlattı, aynı şu Michigan'daki inekler gibi. | Open Subtitles | عن كيف شعر أنه يحبها مثل أبقار ميتشيجان |
Başta ben de öyle düşünmüştüm ama ihtiyar salak kocam ona aşık olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | الأحمق السخيف العجوز يدّعي أنه يحبها |
Kıza Onu sevdiğini gösteremedi o yüzden cesedini öldürdüğü yere geri koydu. | Open Subtitles | لم يستطع أن يظهر لها أنه يحبها لذا أعاد جثتها حيث قتلها أياً كان ذلك الجنون |
Bunu buradaki kusan, ağlayan ve kız arkadaşını arayıp ona Onu sevdiğini ve bunu yakında biteceğini söyleyen birisi yaptı. | Open Subtitles | حسنا لقد كان أحدهم ، وهو كان الشخص الوحيد الذي يتقيأ .ويبكي ويتصل بمحبوبته قائلاً لها أنه يحبها .وأن كل شيء سينتهي قريباً ما الذي سوف ينتهي قريباً ؟ |
Onu sevdiğini söylüyor ama bunu bir fahişenin sırtında yazıyor. | Open Subtitles | يقول لها أنه يحبها لكنه يكتب الى عاهرة |
Çok güzel bir gülüşün var. - Bence Onu sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | لديك ابتسامة جميلة. أظنه قال أنه يحبها. |
Bir kadına, Onu sevdiğini söylüyordu. | Open Subtitles | يخبر إمرأة أنه يحبها |
..Onu sevdiğini bilmesini istiyor. | Open Subtitles | أن تعرف أنه يحبها |
Sadece Onu sevdiğini söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط اقول أنه يحبها |