Tecavüz planlıyor diye kimseyi tutuklayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أعتقل أحدا لمجرد أنه يخطط لعملية إغتصاب |
Raiga'yı uçuruma doğru götürüyor ve belki de onunla ölmeyi planlıyor! Ne? ! | Open Subtitles | هو يَقُودُرايجا ومن المحتمل أنه يخطط للمَوت مَعه |
Sence, üsse bir tür saldırı mı planlıyor? | Open Subtitles | إذًا هل تعتقد أنه يخطط لهجمة من نوع ما على القاعدة البحرية؟ |
Bizim düşüncemize göre kendisi bir tür kirlilik yaratmak için... o boruyu patlatmayı planlıyor. | Open Subtitles | نرى أنه يخطط من اجل استغلال هذا التلف بأن يحدث نوع ما من التلوث |
Sanırım saat 5'te bir teslimat planlıyor. | Open Subtitles | أظن أنه يخطط للتسليم على الساعة الـ5: |
Hayatının geri kalanını senin yerine planlıyor olması, sorun değil mi? | Open Subtitles | لا بأس أنه .. أنه يخطط لبقية حياتك لك |
Lake Walker adındaki Cree kabilesiyle ittifak kurmaya planlıyor. | Open Subtitles | أنه يخطط الآن مع هنود عشيرة واكر |
Sanırım Michael'ın başı dertte ve kurtulmak için tehlikeli bir şey planlıyor. | Open Subtitles | أظن (مايكل) أوقع نفسه في مشاكل و أظن أنه يخطط للقيام بشئ خطير لينجو منه |
- Sanırım bir saldırı falan planlıyor. | Open Subtitles | يبدو أنه يخطط لغزو لعين |
Kaçışını önceden planlıyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أنه يخطط لهروبه مقدما |
Demek ki bir başka cinayet planlıyor. | Open Subtitles | مما يعني أنه يخطط لإغتيال آخر |
Bence büyük bir şey planlıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يخطط لشئ كبير |
Bir şeyler planlıyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه يخطط لشيئ ما |
Evet, buralarda bir eylem planlıyor. | Open Subtitles | أجل أنه يخطط لشئ هنا |
Korkarım Jamaika'daki İngilizlere saldırmayı planlıyor. | Open Subtitles | أخشى أنه يخطط للهجوم على الإنكليز في (جاميكا) |
Bir av gezisi planlıyor. | Open Subtitles | أنه يخطط لرحلة صيد. |
Bir şeyler planlıyor. Korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أنه يخطط لشيء ما |
Bence bir randevu planlıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يخطط إلى لقاء |