Hayatını bir Rus askerine borçlu olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه يدين بحياته لجندي روسي |
Sanırım beni ailesine alma sebebi bunu babama borçlu olduğunu düşündüğü içindi. | Open Subtitles | اظنه ربما شعر أنه يدين لوالدي بإحتضاني |
Bana bir ölüm borçlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يدين لي بموت |
Aptal ayağı yapma bana kızım. Kocana söyle, bana 200 dolar borcu var. | Open Subtitles | لا تتظاهري بالغباء معي، أختي أخبري زوجك أنه يدين لي بــ 200 دولار |
Geçen haftadan dört dolar da borcu var. | Open Subtitles | نعم، أنه يدين لنا بأربعة دولارات من الأسبوع الماضي |
Ona söyle bana hâlen 100 dolar borcu var. Banka onun çekini kabul etmedi. | Open Subtitles | قولى له أنه يدين لى بمائة دولار البنك رفض الشيك |
Andy'ye söyle, bana Kenny'den dolayı borcu var. | Open Subtitles | أخبري أندي أنه يدين لي بأربعة قطع سكر |
Aynı zamanda Jimmy'ye 8 binlik de borcu var. | Open Subtitles | من المعروف أنه يدين لـ (جيمي) بثمانية آلاف |