Madem deniz kenarında yaşıyorum, belki resim yapmayı denemeliyim. | Open Subtitles | لكن بما أني أعيش قرب الواجهة البحرية.. فربما يجب أن أمارس الرسم |
"Herkesin olduğundan başka kimliklere büründüğü bir dünyada yaşıyorum. | Open Subtitles | أني أعيش في عالم مليء وأتظاهر بأني شخص لا يمت لي بصلة |
Ayrıca bir çadırda yaşıyorum ve alkollü araç kullanmaktan ceza aldım. | Open Subtitles | مثلما يحدث حين أتغوط، كما أني أعيش في خيمة ومؤخراً أوقفت بسبب القيادة تحت تأثير الكحول |
Bu gezegende, onun için de yaşıyorum. | Open Subtitles | العيش على هذا الكوكب, يعني أني أعيش لأجله أيضاً |
Bu yüzden burada yaşıyorum. Farklı bir hayat. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أني أعيش هنا إنها حياة مختلفة |
- Ama ben gerçek dünyada yaşıyorum. | Open Subtitles | عدا أني أعيش في العالم الحقيقي وأنت بالأعلى |
Şey ben günü gününe yaşıyorum. | Open Subtitles | حسنا، كل ما أفعله أني أعيش اليوم بيومه. |
Her neyse, cevap evet, yalnız yaşıyorum. | Open Subtitles | على أي حال الإجابة هي أني أعيش وحدي |
Doğduğumdan beri böyle yaşıyorum ben. | Open Subtitles | أني أعيش هذه الحياة اللعينة منذ 25 سنة |
Şöyle ki kötürüm gibi yaşıyorum. | Open Subtitles | حسناً، الحقيقة هي أني أعيش كعاجز |
Sessiz bir hayat yaşıyorum. | Open Subtitles | أني أعيش حياة هادئة. |
- Ayrıca bir de çöp bidonunda yaşıyorum. | Open Subtitles | -بالإضافة إلي أني أعيش في مزبلة |
Lanet olası bir yetimhane yaşıyorum farkında mısın? | Open Subtitles | ألا تتذكر أني أعيش في ملجأ |
Arka bahçende yaşıyorum. | Open Subtitles | أني أعيش في حديقتكم |
Unutma ki ben burada yaşıyorum. | Open Subtitles | أي شيء لأنسى أني أعيش هنا |