| Dedektif, hala burada olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | أيها المحققان، سمعت أنّكما ما تزالان هنا، لمقابلة الناس |
| New York'un aşağı kısmının sanat olaylarının içinde olduğunuzu biliyorum bu yüzden... | Open Subtitles | أعرف أنّكما مندمجان في السّاحة الفنيّة بوسط المدينة |
| siz de bana çok iyi davrandınız. | Open Subtitles | أعرف أنّكما الإثنين كنتما عظماء بالنسبة لي. |
| Yani siz yarışa katılan masum yarışçılardınız, öyle mi? | Open Subtitles | تقولان أنّكما مشاركان بريئان فى سباق العربات الصغيرة والذى لا أجد له ترخيصاً؟ |
| Bu kadar kaliteli bir özetle ödül kazanmaya ikiniz de adaysınız. | Open Subtitles | كُن على يقين أنّكما ستفوزان بالنجمة الذهبيّة بتقرير مطالعة بهذه الجودة |
| İkinizin yakın olduğunu biliyorum. İyi dileklerimi ilet. | Open Subtitles | أعلم أنّكما كنتما متقاربين، بلّغها أطيب أمانيّ |
| Yakında kimse var olduğunuza dahi inanmayacak. | Open Subtitles | و قريباً لن يُصدّق أحدٌ أنّكما كنتما موجودَين حتّى. |
| Bu çocuklara beraber olduğunuzu söylediniz mi? | Open Subtitles | هل أخبرتما هؤلاء الشبّان أنّكما تتواعدان؟ |
| İkinizle ilk tanıştığımda beraber olduğunuzu düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما قابلتكما للمرّة الأولى، ظننتُ أنّكما حبيبين |
| Az önce büyükannenle çok yakın olduğunuzu söylüyordun. | Open Subtitles | أخبرتنا سابقاً أنّكما كنتما مقرّبين إلى جدّتك |
| siz herhalde eve gitmek istersiniz. Haydi, sizi bırakayım. | Open Subtitles | إذاً على الأرجح أنّكما تريدان العودة إلى المنزل، تعالا، سأقلكما. |
| siz dâhilerin, bunu anlamasına imkân yoktu. | Open Subtitles | من المستحيلِ أنّكما أيّها العبقريّان اكتشفتما ذلك |
| siz testi makul bir sürede bitirip, ben burada uyuya kalmadan önce geldiniz. | Open Subtitles | أنّكما قمتما بالفحص في وقتٍ قصير، وعدتما هنا قبل أن أجدَ الوقتَ لأغطّ في النّوم |
| siz ikiniz aynı apartmanda büyümüşsünüz. | Open Subtitles | حتّى أنّكما كَبِرتُما في نفس المبنى أجل. |
| Mesele o degil. İkiniz arasinda pek sevgi goremiyorum da. | Open Subtitles | هذا ليس الأمر لكنّني أجد أنّكما على وفاق البتة |
| Aslında, ikiniz de biz bu adamı yakalayana kadar ev hapsindesiniz. | Open Subtitles | في الواقع، أعتقد أنّكما تحت الإقامة الجبريّة في المنزل حتى نقبض على هذا الرجل. |
| Neden sadece ikinizin mutluluktan uçacağınızı düşündü? | Open Subtitles | لماذا قال أنّكما فقط من سيرقص تحت المطر؟ |
| Anladığım kadarıyla ikinizin olmaması gereken karmaşık bir ilişkiniz var. - Hayır. - Hayır, efendim. | Open Subtitles | وعلمت أنّكما في علاقة عاطفية بمقر العمل. |
| Ancak siz de burada olduğunuza göre, ben sizi rahat bırakayım. | Open Subtitles | والآن بما أنّكما هنا، سأترككما لقضاء أمسية هادئة. |
| Birlikte yaşamaya karar vermiş olmanız pek de spoiler sayılmaz. | Open Subtitles | حقيقة أنّكما قررتما العيش معاً ليست بالأمر المفاجىء |
| Bunu evli olduğunuz halde tekrardan mı yapacaksınız? | Open Subtitles | أنتما تفهمان أنّكما مُتزوّجان بالفعل، أليس كذلك؟ |
| Biliyorum kötü görünüyor, ama kendimizi savunmak gerekirse Sizin gelebileceğinizi hesaba katmamıştık. | Open Subtitles | أعلمُ أنّ هذا يبدو سيّئاً، لكن دفاعاً عن أنفسنا، لم نعتقد أنّكما ستحضران. |
| Eminim gerçekten aranızda bir şey var gibi hissediyorsunuzdur. Hatta aşk bile, değil mi? | Open Subtitles | متأكّد من أنّكما تشعران بأنّه يجمعكما شيء ما، حتّى الحبّ، أليس كذلك؟ |
| Gerçi görünüşe göre ikiniz de ölmeyi tercih eder gibisiniz. | Open Subtitles | رغم ذلك يبدو من نظرتيكما، أنّكما تفضّلان الموت. |
| Bence nasıl bir eğlence kaçırıyor olduğunuzun farkında değilsiniz. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّكما تدركان مقدار .المتعة التي تفوتانها |