hâlâ etrafta gezdiğinden haberi olsa kötü şeyler olacağı çok açık. | Open Subtitles | طبعًا سيكون مؤسفًا إن علم أنّك ما زلت تتوارى في الأنحاء |
Tamam, itiraf etmeliyim ki bir yanım beni hâlâ sevdiğini söylemeni duymak istiyordu. | Open Subtitles | حسنٌ، أعترف أنّ ثمّة جزء منّي يودّ سماعك تقولين أنّك ما زلت تحبّيني. |
Birlik'le olan onca münasebetinden sonra bile dünya için yaptıklarına karşı hâlâ bihabersin. | Open Subtitles | برغم كلّ تعاملاتك مع الاتّحاد، إلّا أنّك ما زلت تجهل ما يسدونه للعالم. |
hala başkan vekili olarak hizmet edebileceğini sana düşündürten nedir? | Open Subtitles | فماذا يجعلك تعتقد أنّك ما زلت مؤهلًا للخدمة كنائب للعمدة؟ |
Çünkü o kadına aşıktın ve ona karşı hala bazı hislerin olduğu ortada. Ve onu görmek istiyorsun. | Open Subtitles | لأنّك عاشق لتلك المرأة، وما الواضح أنّك ما زلت تكن لها المشاعر، وتود رؤيتها مجدداً |
Kızgın olduğunu biliyorum ama seninle biraz konuşabilir miyim? | Open Subtitles | أعرف أنّك ما زلت غاضباً منّي، لكن هل يمكنني التكلّم معك قليلاً؟ |
Bize göre hâlâ tehlike altındasın sürekli bayıldığını söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | أجل، حسناً نعتقد أنّك ما زلت في خطر أنت قلت بأنه أغمي علي صحيح؟ |
Etrafındaki kadınlara hâlâ ilham verdiğini görmek güzel. | Open Subtitles | من الجميل رؤية أنّك ما زلت تُلهم ذلك في النساء من حولك |
Sanırım hâlâ gizli kamera görüntülerine bakıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنّك ما زلت تبحث في فيدوهات الكاميرا السريّة. |
- Evet, hâlâ yapabildiğimi öğrendiğime sevinmiştim. | Open Subtitles | أجل، يسرّني أنّك ما زلت قادرًا على تمييز ذلك. |
Sana kendi işine bakmanı tavsiye ederim. hâlâ hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | وأنصحك بتحسين أخلاقك، من حسن حظّك أنّك ما زلت حيّة. |
Sağ elinin baş ve orta parmağındaki nasırlar hâlâ boyamaya devam ettiğini gösteriyor. | Open Subtitles | لكن الجُسأة على إبهامك الأيمن وإصبعك الأوسط يُخبراني أنّك ما زلت ترسم كلّ يوم. |
hâlâ bana değer verdiğini görmek güzel. Dönmüş olduğumu kimsenin sana söylememesine rağmen. | Open Subtitles | "لطف بليغ منك أنّك ما زلت تهتم، بالرغم من ألّا أحد أخبرك بعودتي" |
- Ama belli ki sen hâlâ bir şeyin ortasındasın ve ne olduğunu söylemiyorsun. | Open Subtitles | لكن من الواضح أنّك ما زلت متورطاً في أمر ولا تريد إخبارنا بماهيته. |
Burada kim varsa senin sayende burada. hâlâ burada olduğunu onlara göstermen gerek. | Open Subtitles | كلّ العائشين هنا في هذه النعمة بفضلك، فعليك أن تريهم أنّك ما زلت هنا. |
hala böyle duygular beslediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنّك ما زلت تكنّ لي تلك المشاعر. |
hala öğretmen olduğunu mu düşünüyorsun? Ve istediğin kişiyi görebileceğini? | Open Subtitles | أتخال أنّك ما زلت مدرّبًا وبوسعك مقابلة أيّ أحد؟ |
Sen edersen ben de ederim yoksa hala bilmiyor musun? | Open Subtitles | سأعتنقها إن اعتنقتَها، أم أنّك ما زلت لا تدرك؟ |
Belki bu hoşuna gidiyordur hala onun kalbini kırabilecek güce sahip olduğunu bilmek. | Open Subtitles | ربّما يروقك أنّك ما زلت قادرة على كسر فؤاده. |
Biliyorum hala ilüzyonlarla dolu saçma destansı hayatın için savaşmak istiyorsun ama benden bu kadar. | Open Subtitles | أعلم أنّك ما زلت تظن شأني يستحق نضالك لتحيا وهم حياتك البطولية، لكنّي رسميًا فرغت. |
İnanmayabilirsiniz ama, bence hayalet ona ihtiyacınız olduğunu düşündüğü için bu dünyada kalmış. | Open Subtitles | سواءً صدقتِ أو لا، أظن هذا الشبح باق هنا لأنه يعتقد أنّك ما زلت بحاجته |