"أنّني" - Traduction Arabe en Turc

• olduğumu
• ki
• ben
• olduğunu
• benim
• seni
• gibi
• diye
• onu
• olduğum
• olmam
• oldum
• olduğuma
• ettiğimi
• sana

Her neyse, onun her zaman fazla hassas olduğumu düşündüğünü hissederdim.
بأيّة حال، لطالما شعرت بأنّه كان يعتقد أنّني كنت حسّاساً جداً.

Hastalık hastası olduğumu kanıtlamak için sahte bir etiket mi bastın?
طبعتَ نشرة مزيفة، لتثبتَ فقط أنّني أتوهم المرض؟ هل أفلح ذلك؟

Gerçek sebep, tabii ki size aşık olmam. İşte gerçek bu.
، إنّ السبب الحقيقي، بالطبع أنّني وقعت في حبكِ إنهـا الحقيقة

Veya kuşak farkından da olabilir ki ben 1.sınıfım, sen 2.sınıfsın.
وقد يكون جيليّاً بما أنّني طالب بالصفّ الأوّل ثانوي وأنت بالثاني

Demek istediğim, konuşmaya gökada kümelerinin nasıl yararlı olduğunu ve bunun bazı nedenlerini anlatarak başladım. Ama gerçekte neye yararları var?
أقصد أنّني بدأت المحادثة بالحديث عن كيف أنّ عناقيد المجرات مفيدة وأعطيت بعض الأدلة على ذلك، لكن ما هي فائدتها الأصلية؟

Belki de salakların başıyım. Başı derken, yetkili salak benim.
يبدو أنّني الأحمق الرئيسي لست الأحمق الرئيسي، ولكنّني الأحمق المسؤول

İşi kapmak için veya seni kundağa sarmak için buradayım.
أنّني أسعى لاستعادة عملي أو أنّني هنا كي أرعاكَ بحناني

Asıl derdim başka olduğu için seninle sadece... - ...ilgilenirmiş gibi yapacağımı.
تظنّ أنّني لا آبه بك، وبأنّني أتظاهر بالاهتمام لأنّ لدي دافعاً آخر

Sonra mekiğin önünden geçip belada olduğumu anlıyorum sonra kaçış kozalağımı kullanarak kaçıyorum.
ثم أمرّ بجانب المكوك وألحظ أنّني في ورطة، لذا أهرب بواسطة كوة النجاة.

Bu işte iyi olduğumu çok geç olunca fark ettim.
لم أعرف أنّني جيّدة في هذا إلّا بعد فوات الأوان.

Hayalindeki kız olduğumu ona göstermek için daha ne yapmalıydım?
ماذا كان يجب أن أفعل أيضا لأظهر له أنّني المختارة؟

Bu şehir benim bir lise basketbol yıldızından fazlası olduğumu ne zaman anlayacak?
متى ستتدرك هذه البلدة أنّني أكثر من مجرد لاعب كرة سلة للمدارس ؟

Korkarım ki şarabını paylaşacak olursam eğer... sende olduğu anlaşılan iğrenç hastalığı kaparım.
أخشى أنّني إذا شاركتك في شرب النبيذ فقد الأًصاب بالأمراض التي تعاني منها

İyi ki bir şey söylememişim yoksa kendimi çok kötü hissederdim.
إنّني سعيدة أنّني لم أقل شيء، كان هذا ليشعره بشعور سيء.

ben de seninle ilgilendiğimi anladım ve eğer yemin aramıza girecekse ne kadar iyi bir şey olabilir ki?
حسناً، أدركتُ أنّني أريد إسعادكَ ولو كان النذر يقف في طريق ذلك فإلى أيّ حدّ قد يكون مناسباً ؟

Tuhaf olansa bu konuda ben de şüpheye düşmeye başladım.
الأمر الغريب هو أنّني بدأتُ أتساءل عن ذلك أنا أيضاً

Yapmam gerekeni yaptığım için gerçek büyücülüğün ne olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
أتَعتقدين أنّني لا أَعْرفُ ما السحرَ الحقيقيَ فقط لأنني أقوم بعملي هذا؟

benim kaptan olmama rağmen, Sanırım Britney bize liderlik yapar.
بالرغم من أنّني قائد الآن، أعتقد بريتني يَجِبُ أَنْ تَقُودَنا.

Evet. Ayrıca, seni asla böyle aptal bir rekabet uğruna sırtından bıçaklamazdım.
علاوة على أنّني لنّ أطعنكِ في ظهركِ، من أجل هذهِ المنافسة السخيقة.

Senin de dedigin gibi cinayet hakkinda hiçbir bilgim yok.
الآن ، قدّ قلتَ أنّني لا أعلم شيءً عن مقتلها.

20 milyon dolar var orada, birazını alayım diye düşündüm.
لقد سرقت 20 مليون دولار و أحسب أنّني أستحق بعضها

onu önemsediğim teorini, çoraplarını çıkarmamasına izin vermeme mi dayandırıyorsun?
نظريتك هي أنّني أكن لها مشاعر لذلك تركتها ترتدي جواربها؟

İşsiz kalmak istemiyor olmam, ona ona bağımlı olduğum anlamına gelmez.
إن كنتُ لا أريدُ البطالة فلا يعني هذا أنّني متعلّقٌ به

Rahat mısın? Sırılsıklam oldum, donuyorum, Home Town Buffet'nin tamamını yiyecek kadar açım.
بالإضافة إلى أنّني مبلّلة بالكامل وأتجمّد من البرد

Bir rehine olduğuma inandırmam için onlardan biri gibi görünmeliyim.
إن كنتُ أنوي إقناعهم أنّني رهينةٌ، فيجب أن أبدوَ كرهينة.

En azından çalışıyordum. Bu aptalın mal aşırmasına yardım ettiğimi sandıklarından beni kovdular.
كنت أعمل هنا، لقد قامو بفصلي لأنهم اعتقدوا أنّني قمت بمساعدة هؤلاء الحمقى

Neyse, sonuçta ben sana, sen de bana yalan söyledin. seni affediyorum.
على كلّ حال، المغزى أنّني كذبتُ عليكِ، وأنتِ كذبتِ عليّ، وأنا أسامحكِ