Sadece onun sen olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كنتَ دائماً هناك لم أعرف فحسب أنّه أنت |
Michael, sen olduğunu biliyorum. Sesini tanıyorum. - Pekala. | Open Subtitles | مايكل , أنا أعلم أنّه أنت أعرف صوتك |
Ne zaman ona, en gurur duyduğu başarısını sorsalar her zaman sen olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | في أي وقت كان يسأله أي أحد عن أكثر إنجازاته التي يفخر بها... كان دائماً يقول أنّه أنت |
Yeşil kapüşonlu adam. Onun sen olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | رجل يرتدي قلنسوة خضراء، علمت أنّه أنت. |
Michael, sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | مايكل , أنا أعلم أنّه أنت |
Beni sorgulayanın sen olduğunu, | Open Subtitles | ...أنّه أنت من استجوبني، عذّبني |
sen olduğunu biliyorum baba. | Open Subtitles | أعلمُ أنّه أنت يا أبي. |
Affedersin, "Fakireştyan gibi davranan Richy Rich" yazmayı unutmuşum böylece sen olduğunu hemen anlarlar. | Open Subtitles | المعذرة، كان عليّ من الأرجح أن اضيف، (ثريٌّ ثريّ تظاهر بأنّه فقيرٌ) حتّى يعرفوا أنّه أنت. تفضّل سأصلحه. |
Sadece sen olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | سأبدأ بالظن أنّه أنت وحسب |
Jax, kulübü satanın sen olduğunu biliyor. | Open Subtitles | (جاكس) يعرفُ أنّه أنت الّذي خنت النادي. |
sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه أنت |
- sen olduğunu anlarız. | Open Subtitles | -سنعرف أنّه أنت . |
- sen olduğunu anlarız. | Open Subtitles | -سنعرف أنّه أنت . |