"أنّه كانت" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu
        
    Acil bir durum olduğunu söylediler. Bu yüzden geldim. Open Subtitles قالوا أنّه كانت هناك طوارئ لذلك هاانا ذا
    Acil bir durum olduğunu söylediler. Ben de hemen geldim. Open Subtitles قالوا أنّه كانت هناك طوارئ لذلك هاانا ذا
    Silahta mermi olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف أنّه كانت هناك رصاصة في المُسدّس.
    Korkunç bir şekilde ölen bir kızım olduğunu hatırlamayacağım. Open Subtitles لن أتذكر أنّه كانت لديّ إبنة توفيت بهذه الطريقة البشعة.
    - Ve buzdolabından su şişesini aldığı anda buzdolabını kapağında altı şişe olduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles وعندما أخرج قارورة الماء من الثلاجة، أتذكّر أنّه كانت هناك ستّ قوارير أخرى في باب الثلاجة.
    Lütfen bana bir tane daha çanta olduğunu söyle, olur mu? Open Subtitles أخبريني رجاءاً أنّه كانت هناك حقيبة أخرى، إتفقنا؟
    Bunu başlatan bir olay olduğunu hissettiniz mi? Open Subtitles هل تشعرين أنّه كانت هُناك مشاكل مُتراكمة؟
    Duvarlarda kan olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ أنّه كانت هُناك دماء على الجدران
    Beni iyi dinle. Bunun benimle ilgisi olduğunu ima ediyorsan... Open Subtitles أصغِ إليّ، إن كنتَ تلمّح إلى أنّه كانت لي علاقة بهذا الأمر...
    Bunun bilimsel bir deney olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تعني أنّه كانت تجربة علمية؟
    Farklı yönlerimiz olduğunu biliyorum ama ben de bekâr bir babayım. Open Subtitles اسمع، أعلم أنّه كانت بيننا خلافاتنا ولكنّي أب عازب كما تعلم، أعني أنّي حفيّ بذلك، لذا...
    Başka kadınlar olduğunu biliyorum. Open Subtitles إنّني أعلم أنّه كانت هناك نساء أخريات.
    Hayır, kız bir ikiz kardeşi olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles لا، ذكروا أنّه كانت له أخت توأم
    Kırmızı Kuş ile ilgili bir sorun olduğunu bildiği için size geldi. Open Subtitles جاء إليكِ لأنّه عرف أنّه كانت هناك مُشكلة مع "الطير الأحمر".
    Sadece başka bir tane olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريني فقط أنّه كانت .هناك حقيبة أخرى
    Ben'in babası oğlunun kaybolmasıyla Kate'in bir ilgisi olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يعتقد والد (بن) أنّه كانت لـ(كيت) علاقة باختفاء ابنه
    Geçmişte fikir ayrılıklarımız olduğunu biliyorum John ama artık seni izliyorum. Open Subtitles أعلم أنّه كانت بيننا خلافات في الماضي يا (جون)، ولكنّي هنا لأتبعك الآن
    Tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır kendimi her şeyin bir sebebi olduğunu beni de kapsayan bir plânı olduğunu söyleyen bir adamın hizmetine adadım. Open Subtitles كرّستُ حياتي لفترةٍ أطول ممّا تتخيّل... في خدمة رجلٍ قال لي أنّ كلّ شيءٍ يحدث لسبب و أنّه كانت لديه خطّةٌ و كنت أنا جزءاً منها
    Ve Braddock'ın karısı tartışmalı bir ilişkileri olduğunu söylemişti. Open Subtitles قالت زوجة (برادوك) لـ(ليزبن) أنّه كانت بينهما علاقة مُثيرة للنزاع.
    Bay El-Masri Mısır'daki önceki rejimle yakın bağları olduğunu itiraf etti. Open Subtitles اعترف السيّد (المصري) أنّه كانت لديه علاقات مُقرّبة مع النظام السابق في (مصر).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus