"أنّه لن" - Traduction Arabe en Turc

    • ki
        
    • asla
        
    • hiçbir
        
    Güzel tekne, kibirli piç. Ne yazık ki suyun dibini boylayacak. Open Subtitles قارب جميل أيّها الحقير المتعجرف مؤسف أنّه لن يبقى عائمًا طويلًا
    Bilmeliyim ki baban gittiğinde açıkta mı kalacağım nolacak ? Open Subtitles أريد أن اعلم حينما يموت أنّه لن يتمّ التخلّي عنّي
    İkimiz de biliyoruz ki, onu incitecek bir şeyi asla yapmaz. Open Subtitles كلانا نعرف أنّه لن يقوم بأيّ شئ لإيذائها
    Sanırım gerçekte ne olduğunu asla bilemeyeceğiz. Open Subtitles أظنّ أنّه لن يتسنّي لنا معرفة ما حدث في الحقيقة
    O bağı kırmalısın, yoksa asla gitmez. Open Subtitles عليكِ أن تكسري تلك الصلة, أو أنّه لن يرحل أبداً
    Ben iş başındayken çocuğa hiçbir şey olmayacağının garantisini veriyorum. Open Subtitles أؤكّد لكِ أنّه لن يحدث شيء للفتى وهو في عهدتي
    hiçbir zaman itiraf edemese de yokluğun özellikle onun için çok zor oldu. Open Subtitles غيابك كان صعبًا عليه بشكل خاص. رغم أنّه لن يعترف بذلك بتاتًا.
    ki ben de bunun hiçbir zaman geri dönmeyi seçemeyeceği anlamına geleceğini biliyordum çünkü gerçeklikten çok fazla uzaklaşmış olacaktı. Open Subtitles مما كان يعني حسب معرفتي أنّه لن يكون قادراً على أن يختار العودة إذ أنّه انفصل تماماً عن الواقع
    Ne yazık ki değil. Yeni görevini gönderiyorum. Open Subtitles أخشى أنّه لن يكون كذلك، أرسل لك بمهمّتك الآن.
    - Kişisel tecrübelerimden söyleyebilirim ki, öyle olmaz. Open Subtitles يمكنني أن أخبركِ من تجربةٍ شخصيّة . أنّه لن يفعل
    Bir mucizeyle bu parayı bulsak bile Gary ile Sloan'ı öldürmeyeceğinden nasıl emin olabiliriz ki? Open Subtitles حتى لو حصلنا اليوم بمُعجزة على ذلك المال، فأنّى لنا أن نعرف أنّه لن يقتلهما؟
    Dedi ki ülkesine ve ailesine bu şekilde yalan söyleyemezmiş. Open Subtitles قال أنّه لن يكذب على بلده أو عائلته هكذا.
    Tabii ki bana kitabı iptal edeceğini söyleseydi üzülürdüm. Open Subtitles اسمعا، لو أخبرني أنّه لن يمضي قدماًبتأليفالكتاب،سأكونمستاءًبالتأكيد.
    Ve öğrendiniz ki, işi henüz bitirmemişti, parayı alıp, şehri terk edecekti. Open Subtitles وعندما علمت أنّه لن يقوم بإستكمال عمله، وأنّه سيُغادر البلاد ومعه أموالك...
    Ama bildiğim şey bir daha asla hasta tedavi edemeyecek olması. Open Subtitles الّذي أعرفه أنّه لن يعالج المرضى مرّةً أخرى
    Bu yüzden onu kimse asla bulamaz diye düşündüğüm için annemim gübre yığınına sakladım. Open Subtitles . لذلك، أخفيته في كومة سماد أمّي، ظننت أنّه لن يجده أحد
    İzin ver de gireyim. Seni temin ederim, hiçbir şey olmayacak. Open Subtitles يمكنك أن تسمح لي بالدخول أعدك أنّه لن يحدث شئ
    En sevdiğim kısmı da, bunu durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles وجزئي المفضل، هو أنّه لن يكون هنالك شيئاً تفعلينه، لإيقاف ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus