"أنّي لستُ" - Traduction Arabe en Turc

    • olmadığımı
        
    • ben değilim
        
    • olmadığım
        
    • ben değilmişim
        
    • olmadığıma
        
    Öyle olmadığımı söyledim, o da beni çöp kutusuna attı. Open Subtitles أجبته أنّي لستُ كذلك، ثم قام بإلقائي داخل سلّة النفايات.
    Müvekkili ve o yalan söylediğimizi onun annesi olmadığımı biliyorlar ve onu alacaklar. Open Subtitles يعلم موكّله أنّنا نكذب ويعلم أنّي لستُ أمّه ويحاول أخذه
    İyi bir anne olmadığımı söylemesinden bıktım usandım. Open Subtitles أنا مُنهكة منه فحسب بقوله أنّي لستُ والدة جيّدة
    Demek istediğim, sırrını söyleyeceğin kişi, ben değilim. Open Subtitles ما أعنيه أنّي لستُ الشخص المناسب لتأمنه على أسرارك
    Tuhaf, bunu sürekli duyuyorum, ama korkarım ben değilim. Open Subtitles الأمر مضحك، أتعرض لذلك طوال الوقت، لكن أخشى أنّي لستُ هي
    Anne ve babam gibi olmadığım için. Open Subtitles متأسّفة أنّي لستُ كوالديّ تمنيتُ لو كنتُ مثلهما، لكن..
    Kafayı çeken sadece ben değilmişim demek ki. Open Subtitles جليّ أنّي لستُ وحدي من كان يفرط في شرب الخمر
    Dünyadaki en iyi koca ya da baba olmadığımı biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّي لستُ الزوج و الأب الأفضل بالعالم.
    Canlan bakalım. Partide olmadığımı anlamamaları için sadece 1 dakikam var. Open Subtitles انهض، تفصلني دقيقة عن إدراكهم أنّي لستُ في الحفل
    İyi olmadığımı düşündüren nedir? Open Subtitles ما الذي يدفعكِ للظن أنّي لستُ على ما يُارم؟
    Ama senin de diğer tarafa gidip onlara düşmanları olmadığımı söylemen gerek. Open Subtitles لكن يجب أن تعود إلى الجانب الآخر و تقول لهم أنّي لستُ عدوّهم.
    Diğer çocuklar gibi olmadığımı fark ettiğimde üç yaşındaydım. Open Subtitles لقد كنتُ في الثّالثة من عمري حينما أدركتُ أنّي لستُ كالأطفال الآخرين.
    Benim takım oyuncusu olmadığımı söylenmesine asla izin vermem. Open Subtitles إياك أن تسمح بقول أنّي لستُ لاعبة فى الفرق
    Diğer çocuklar gibi olmadığımı fark ettiğim de üç yaşındaydım. Open Subtitles لقد كنتُ في الثّالثة من عمري حينما أدركتُ أنّي لستُ كالأطفال الآخرين.
    Onun işçilerine güvenmeyen tek kişi ben değilim sanırım. Open Subtitles أتريان، أعتقد أنّي لستُ الوحيد الذي لا يثق بموظفيه.
    Ama harekete geçen tek kişi ben değilim. Şarapnel az önce tüydü. Open Subtitles إلّا أنّي لستُ الوحيد، شظية انطلق توًّا.
    Ama şunu da söylemek gerekir ki günlük alışkanlıkları olan sadece ben değilim. Open Subtitles "ولكن اعلموا أنّي لستُ الوحيد الذي له طقس يوميّ"
    Sevdiği birini korumaya çalışırken tek hata yapan ben değilim bence. Open Subtitles أعتقد أنّي لستُ الوحيدة... التي اقترفَت خطأً في محاولتها حماية مَن تحبّ
    Anneciğim, canavar olmadığım için mi gidiyoruz? Ne? Open Subtitles أمي، هل نحن راحلون بسبب أنّي لستُ وحشاً؟
    Çarpışmaya hazır olmadığım gibi bu nedenle çarpışmaya meyilli de değilim. Open Subtitles تعلمين جيّدًا أنّي لستُ جاهزًا للقتال أو لمهمّة تميل للقتال.
    Anlaşılan burayı bilen tek ben değilmişim. Open Subtitles واضح أنّي لستُ الوحيدة العالمة بهذا المكان.
    Bakire olmadığıma şaşırmış olamazsın. Open Subtitles لا يمكن أن تكون مصدوماً أنّي لستُ عذراء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus