"أنَّها" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu
        
    • gibi
        
    Aslanların bunun bir blöf olduğunu farketmeden önce Rakita'nın sadece birkaç dakikası var. Open Subtitles لدى راكيتا دقائق َ فقط قبل أن تُدرك الاسود أنَّها خُدعَة.
    Saç kesiminin havalı olduğunu sanıyorsun ama değil. Open Subtitles هل تظن أن قصّةَ شعركَ جميلة , أنَّها ليست كذلك.
    Tabii yapıcı ve dürüst oldukları ve oyunumun her şeyiyle mükemmel olduğunu söyledikleri sürece. Open Subtitles طالما أنّها هادفةٌ ونبيلة وطالما أنَّها تخبرني بأنَّ كلَّ شئٍ في مسرحيتي لهو رائعٌ بالفعل
    Biz olurdu kalibre bir Amerikan GPS istasyonu o o GLONASS parçası olduğunu düşünüyor böylece. Open Subtitles 38,626 أن نعييد تقويم محطة نظام ملاحةٍ أمريكية حتى تظنُ أنَّها جزءاً لا يتجزء من نظام الملاحة العالمي
    Kafasına balık kapanı geçiyor, söylediği kelimelerin onları koruyacağına inandığı gibi. Open Subtitles يرتدي مصيدة أسماك , يُعتَقد أنَّها لحماية الكلمات بينما يتمُّ نطقها
    Onun yabancı biri olduğunu düşünürsek eğer, değil mi? Open Subtitles حسناً, هذه فرضيَةٌ تدلُ على أنَّها شخصٌ غريب, أليس كذلكـ؟
    Uzak bir ihtimal olduğunu ve kundakçılığın kanıtlanmasının hemen hemen olanaksız olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحنُ نعلمُ أنَّها لفرصةٌ ضئيلة وأنَّهُ من شبهِ المستحيلِ إثباتُ أنَّ هذا الحريقُ كان بفعلِ فاعلٍ
    Burası benim evim, bu da benim karım ve size iyi olduğunu söylüyor. Open Subtitles إنَّ هذا هو منزلي وهذه هي زوجتي وقد أخبرتكما أنَّها بخيرٍ وعافية
    Üzgün olduğunu görüyorum ama konuşmak istemiyor. Open Subtitles أتعلمان, أعلمُ أنَّها منزعجةً ولكنَّها لا ترغب في الحديث عن الأمر
    Çok uzun süre olduğunu düşündüm. Open Subtitles اعتقدت أنَّها تريدني لفترة طويلة جداً
    Hayır aslında, güzel olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles لا, في الحقيقة إعتقدتُ أنَّها جميلة
    Mankafanın teki bana şaka yaptığını düşünüyorsa çok zevksiz biri olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles ... إذَا كانت هذه عبارةً عن مزحة ثقيلة يمكنني أن أقول أنَّها تفتقر للذوق ...
    L.A polisi iyi olduğunu bildirdi. Open Subtitles لقد أدلتْ لنا شرطةَ "لوس آنجلوس" أنَّها بخيرٍ وبأفضلِ حال
    Casey'nin bunun hayati bir müdahale olduğunu anlaması neden bu kadar uzun sürdü peki? Open Subtitles هو ما الذي إستغرقَ "كيسي" وقتاً طويلاً ليدركَـ أنَّها حالةٌ غيرُ خطرةٍ وطارئة؟
    - Ella suçluların yerel yargıya girmeyecek kadar güçlü olduğunu söyledi. Open Subtitles إنَّها محقةٌ - كما أنَّها تعتقدُ - بأنَّ الرجلَ المسؤولَ عن إدارةِ مستودعِ الأسلحةِ النووية
    Ben bunun tatil olduğunu sanıyordum. - Ben de. Open Subtitles ظننتها أنَّها إجازة - و أنا كذلك -
    Günlerin kısalmasından dolayı olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles يعتقدون أنَّها الأيام القصيرة
    Diye soruyor. Harper olduğunu çok iyi biliyor. Open Subtitles إنّه يسأل، وهو يعلم أنَّها من عائلة (هاربر).
    Galiba "Bu kötü bir fikir ve imkansız" diye düşünüp olmuyormuş gibi davrandım. Open Subtitles ‫كنت أرى أنَّها فكرة سيئة و مستحيلة، و بالتالي تظاهرت بأنَّ ذلك لم يكن يحدث
    Yalnız ve özgürdüm ve o anı hayatımın son anı gibi yaşadım. Open Subtitles أنا كُنْتُ وحيد وحرّ وأنا عِشتُ كُلّ لحظة كما لو أنَّها كَانتْ الأخيرة
    Yalnız ve özgürdüm ve o anı hayatımın son anı gibi yaşadım. Open Subtitles أنا كُنْتُ وحيد وحرّ وأنا عِشتُ كُلّ لحظة كما لو أنَّها كَانتْ الأخيرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus