"أنّ كلّ" - Traduction Arabe en Turc

    • her
        
    • Tüm
        
    • ki
        
    • Bütün
        
    • herkes
        
    • olduğunu
        
    • olduğuna
        
    O çatışmadan sağ çıkıp, her günün aslında bir "hediye" olduğunu anladın Open Subtitles لقد نجوت من إطلاق النار وأنت تشعر أنّ كلّ يوم هو منحة
    Ve bunu oynatırsak her şeyin gayet iyi uyduğunu görebilirsin. Open Subtitles وإذا بدأنا العرض ستشاهد أنّ كلّ شيء مدمج بشكل جيّد
    Oraya git ve her şeyin doğru bağlandığından emin ol. Open Subtitles و هذه انزل و تحقّق أنّ كلّ شيءٍ مثبّتٌ بإحكام
    Aslında, mağaraları haritaladıkça ve çalıştıkça, okuldayken nefret ettiğimden Tüm bu matematiği daha ziyade yararlı buldum. TED في الواقع كلّما درست كهوفا و وضعت خرائط لها، كلما وجدت أنّ كلّ تلك الرياضيات التي كنت أكرهها في المدرسة، مفيدة.
    Yani Tüm hayatın boyunca elfler gördüğüne mi üzülüyorsun? Open Subtitles وأنتَ قلق أنّ كلّ ما تسعى إليه في حياتك قد تمّ رؤيته من قبل الأقزام؟
    Ama şu gerçeği kabul etmelisin ki hayatta her şey istediğin gibi gitmez. Open Subtitles في الحياة، عليك أن تقبل حقيقة أنّ كلّ شيءٍ لا يسير كما تودّ.
    Boş ver, hem zaten Bütün kızlar aynı değil mi? Open Subtitles لا أذكرها. بالإضافة إلى أنّ كلّ الفتيات يجلبن لي الملل.
    Genç hanım, Şunu bilmenizi isterim her iyi amerikalı sizin için düşünüyor. Open Subtitles أيّتها السيّدة الشابّة، أريدكِ أن تعرفي أنّ كلّ أمريكي مُحترم مُتعاطف معكِ.
    her gününü sevgiyle andığımız her anını sevdiğim kadınla geçirdiğimi düşünmeyi yeğlerim. Open Subtitles من جهتي، أفضل التفكير به على أنّ كلّ يومٌ عزيز عليَّ، كلاّ.
    Şunu bil ki, buradaki her nesne bir silahtır, aklına gelen her şey; kibrit, kürdan, iplik, tükenmez kaleminin içi. Open Subtitles الآن، أفهم، أنّ كلّ شيء هنا عبارة عن سلاح الكبريت، عود الأسنان، الخيوط أنبوب الحبر من القلم السخيف الخاص بك
    Sizi temin ederim, bu işlem bitince her şey normale dönüyor. TED أُطمئنكم أنّ كلّ شيء يرجع إلى وضعه العادي بعدها.
    Bunu yaptığınızda her günün bir patlama olduğunu göreceksiniz. TED وعندما تقومون بذلك، سترَون أنّ كلّ يوم بمثابة احتفال.
    ...ve o an her kadının kendine özgü hassas bir noktası olduğunu düşündüm. Open Subtitles وقلت لنفسي، أنّ كلّ امرأة لديها نقطة ضعف.
    Burada gördüğün her şeyin ona verdiğimiz korumaya eşit olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles أردت القول أنّ كلّ ما رأيتَه هنا يستحقّ الحماية التي نؤمّنها
    Dur bir dakika, sen bana gördüğümüz her resmin, her İsa heykelinin ve Tüm dünyadaki haçların yanlış olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles لا, انتظر, أنت تيييينج أنا أنّ كلّ صورة, كلّ أوفتشريست تمثال, كلّ صليب سينجي في الووي وريد خطأ ؟
    Tüm favori eşyalarının verdiğiniz objelerden oluşması, ilginç. Open Subtitles إنّه مثير للإهتمام أنّ كلّ هذه الأغراض المفضلة قد قدّمتوها له
    Bu da bizi Tüm erkeklerin aptal olduğuna getirir. Open Subtitles وهو ما يقودنا ثانية إلى المقصد أنّ كلّ الرجال أغبياء
    Bu tarz Bütün yaratıkların Büyük Temizlik sırasında yok edildiğini sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننتُ أنّ كلّ تلك المخلوقات قد دُمّرت خلال التطهير العظيم.
    Bu tür durumlarda, 'denge' çok abartılı bir tahmin yapar, yani herkes herkesin altında bir sayı tutmak ister, dolayısıyla herkes sıfırı seçer. TED في هذه الحالة، التّوازن يقوم بتنبّؤ جريء، وهو أنّ كلّ شخص يريد أن يكون أقلّ من الآخرين، لذلك سيختارون الصّفر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus