Depresif olmaya hakkım olduğunu düşünmüyordum. | TED | لم أعتقد بأنّه يحقّ لي أنْ أكون مكتئبة. |
Hiç gitmedi zaten. Seninle çıkmayı kabul etmemin tek nedeni sana karşı kibar olmaya çalışmamdı. | Open Subtitles | إطلاقاً، فالسبب الوحيد لموافقتي على الخروج معك هو المحاولة أنْ أكون لطيفة |
Mutsuz, yaşlı bir ayyaş olmaktansa lanetli olmayı tercih ederim! | Open Subtitles | أفضّل أنْ أكون ماكرة على أنْ أكون عجوزاً بائساً ثملاً |
Birisi bana nasıl biri olmayı planlıyorsam öyle davranmam gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | قال لي أحدهم أنْ أتصرّف كما أخطّط أنْ أكون |
Şimdiye kadar sana karşı çıkmamayı öğrenmiş olmalıydım. | Open Subtitles | يفترض أنْ أكون أكثر فطنة مِنْ مجادلتك بعد هذا الزمن |
Hayır, orada kaçta olmam gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا، لا أعلم متى ينبغي علي أنْ أكون هنالك |
Bana sadece benim mutlu olmamı istediğini söylediğinde, Ben alay ettiğini sanırdım, | Open Subtitles | عندما أخبرتني أنّها فقط تريدني أنْ أكون سعيدًا، ظننتُ أنّها كانت تسخرُ منّي، |
Yo, yo, yo. Kurallara göre kızlarla takılamam. Tarafsız olmalıyım. | Open Subtitles | القوانين تَنُص بأنّني لا أستطيع مغازلة الفتيات، يجب أنْ أكون غير متحيّز |
Sana sahip olduğum sürece bir değirmencinin kızı olmaktan fazlası olamam. | Open Subtitles | طالما أنتِ معي، لن أستطيع أنْ أكون أكثر مِن ابنة طحّان |
Asıl sorun eve gittiğimde asıl sorun anne olmaya odaklandığımda ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | أتحدّث عنه عندما أذهب إلى المنزل. هذه هي المشكلة، عندما أحاول التركيز على أنْ أكون مُجرّد أم. |
Senin istediğin gibi biri olmaya çalıştım ama başarısız oldum. | Open Subtitles | حاولتُ أنْ أكون كما تريدني و قد فشلت |
Sadece objektif olmaya çalışıyorum, Bill. | Open Subtitles | إنّني أحاول أنْ أكون عملية يا بيل. |
Sadece objektif olmaya çalışıyorum, Bill. | Open Subtitles | إنّني أحاول فقط أنْ أكون عملية يا بيل. |
Birisi bana nasıl biri olmayı planlıyorsam öyle davranmam gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | قال لي أحدهم أنْ أتصرّف كما أخطّط أنْ أكون |
Koyduğun duvarları seviyordum. O duvarları yıkan kişi olmayı seviyordum. | Open Subtitles | أعجبتني أسوارك وأحببت أنْ أكون الشخص الذي يهدمها |
- Bir Macintosh'un önünde diz çökmektense tekrar ayı olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أفضّل أنْ أكون دبّاً مجدّداً "على الانحناء لقبيلة "مكينتوش أمّي |
Özür dilemek için sana ulaşmaya çalışan seni bulmaya çalışan ben olmalıydım. | Open Subtitles | كان مِن المفترض أنْ أكون أنا التي آتي وأبحث عنك لأعتذر، فهذا... |
Size karşı ve ona karşı dürüst olmalıydım ve ondan sadece hoşlanmadığımı onu sevdiğimi söylemeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغي أنْ أكون صادقاً معها ومعكِ وإنني... لا استلطفها فحسب، بل... |
Şu anda bir hırsızın peşine düşmek yerine Neal'ın yanında olmalıydım. | Open Subtitles | يفترض أنْ أكون في البيت مع (نيل) لا في مطاردة للصّ ما |
Sanırım öngörümde çok önemli bir şeyi çözmenin eşiğindeydim ama sanırım bunun olması için senin evinde olmam gerek. | Open Subtitles | في لمحتي المستقبلية، أظنّني كنت على وشكِ اكتشاف أمرٍ مهم لكن ليحدث ذلكَ، أعتقد أنّني يجب أنْ أكون في بيتك |
Tam da olmam gereken yerdeyim. | Open Subtitles | أنا موجودٌ تماماً حيثُ يُفترض بي أنْ أكون |
Tekrar Kötü Kraliçe olmamı istiyorsanız tamam. | Open Subtitles | إنْ أردتم أنْ أكون الملكة الشرّيرة فلا بأس إذاً |
Şimdiyse kalbinin Helen'a ait olduğunu, bunun bir önemi olmadığını ileriki yıllarda evliliğimize çığ gibi düşecek lanet tavizler ve yarım gerçeklerle mutlu olmamı söylüyorsun. | Open Subtitles | ثم تقولين لي أنّ قلبِك ملك لهيلين. وأنّ هذا لا يهم, ويجب أنْ أكون سعيداً بهذه التنازلات السخيفة وأنصاف الحقائق |
Orada onlarla birlikte olmalıyım at binip kılıç kuşanmalıyım. | Open Subtitles | كان يجب أنْ أكون معهما هناك أمتطي الجياد، و أتعلّم المبارزة |
Ve sonra bir gün fark ettim ki yas tutmayı bırakıp mutlu olmalıyım. | Open Subtitles | ثمّ أدركتُ ذات يوم أنّ عليّ التوقّف عن التشبّث بها و أنْ أكون سعيداً |
Sana sahip olduğum sürece bir değirmencinin kızı olmaktan fazlası olamam. | Open Subtitles | طالما أنتِ معي، لن أستطيع أنْ أكون أكثر مِن ابنة طحّان |