"أن أؤمن" - Traduction Arabe en Turc

    • inanmak istiyorum
        
    • inanmak zorundayım
        
    • inanmaya
        
    • inanıyorum
        
    • inanırım
        
    • inanmalıyım
        
    Hayatlarımız üzerine söz hakkım olduğuna inanmak istiyorum? Tamam mı? Open Subtitles يجب أن أؤمن بأن لدي رأي في حياتنا حسناً؟
    Hayatlarımız üzerine söz hakkım olduğuna inanmak istiyorum? Tamam mı? Open Subtitles يجب أن أؤمن بأن لدي رأي في حياتنا حسناً؟
    Buna inanmak zorundayım ... ..kızım bir yerlerde yaşıyor, o güvende. Open Subtitles على أن أؤمن أنها مازالت على قيد الحياة فى مكان ما
    Buna inanmak zorundayım. Tek umut bu. Open Subtitles وأعرف أنكم تبذلون أقصي ما في وسعكم وعليّ أن أؤمن بهذا، لأنه أملنا الوحيد
    Olağanüstü bir şeylerin olabileceğine... inanmaya ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج أن أؤمن أن هناك شىء مستحيل ممكن حدوثه
    Bir rahip olarak. Ben gerçekten, gerçekten, evet, Tanrı'ya inanıyorum. Open Subtitles بالتأكيد أن أؤمن بالله و في الواقع أنا كاهن إنجيلي
    Benim yaptığım şey gayet basit: ben tam kapsamlı yatırıma inanırım. TED ما سأقوم به بسيط جدًا، أن أؤمن بالاستثمار كامل الاتصال.
    Hareketlerimin her zaman bir anlamı olduğuna inanmalıyım. Open Subtitles يجب أن أؤمن بأن تصرفاتي ما زالت تحمل معنى
    Gerçeğiz zaten. Ve bir erkeğin beni isteyebileceğine inanmak istiyorum. Open Subtitles ـ أجل، لقد كُنا واقعيون ـ أريد أن أؤمن أن هُناك رجل قد يُريدنيّ
    Ben sadece kesin şekilde zırvalığa dönüşmeyecek bir şeye inanmak istiyorum. Open Subtitles أودّ فقط أن أؤمن بشيء لا يستحيل إلى هزلٍ تامّ.
    Çünkü bir kere bile olsa kendimden büyük bir şeye inanmak istiyorum. Open Subtitles لأنني لمرة أود أن أؤمن بأن هناك شيء أكبر مني
    Çünkü, senin gibi bir çocuğun gerçekten bir şansı olduğuna görmek zorunda olduğum bir dünyada yaşadığımıza inanmak istiyorum. Open Subtitles لأنني يجب أن أؤمن بعالم حيث يحصل به طفل مثلك على فرصة حقيقية
    Beni duyduğuna inanmak zorundayım. Yoksa neden bana o görüntüleri yollasın ki? Open Subtitles يجب أن أؤمن بأنّه يسمعني، وإلاّ لماذا يُرسل هذه الرؤى؟
    Bir yerlerde kızımın hala hayatta olduğuna güvende olduğuna inanmak zorundayım. Open Subtitles على أن أؤمن أنها مازالت على قيد الحياة في مكان ما وأنها في أمان
    Onu görmem için, bir daha sarılmam için bir şans daha bulacağıma inanmak zorundayım. Open Subtitles على أن أؤمن بأن هناك فرصة كى أراها مره اخري
    O yüzden tüm bunların kozmik bir sebep sonuç ilişkisi olduğuna ya da tamamen tesadüfi olduğuna inanmak zorundayım. Open Subtitles علي أن أؤمن وحسب هذا كله من التأثيرات الكونية أو خطط وفقط ..
    Çevremizdeki korkunçluktan daha fazlası olduğuna inanmaya ihtiyacım vardı ama yeri gelince durmak zorundayız. Open Subtitles أريد أن أؤمن أن هناك أكثر من الفظاعة التي حولنا
    Tıbbın sadece hayat kurtarmadığını onu değiştirebildiğine de... inanmaya ihtiyacım var. Open Subtitles أريد أن أؤمن أن الطب ليس , فقط لانقاذ الأرواح لكن يمكنه تغيير أرواح أحتاج
    Ben birşeyler olduğuna inanıyorum hikayeme inanıyorum ... will'e yardım edemem Open Subtitles على أن أؤمن بما كنا نفعله أن قصتى سوف تُساعد
    Ben inanıyorum ki eğitim, hoşgörü ve saygıyla burasının ışık dolu bir yer olduğunu herkese gösterebiliriz. Open Subtitles أن أؤمن بأنه بـ التعليم .. و التسامح و الإحترام يمكننا أن نُرى الجميع أن هذا المكان يملأه النور
    Tanrıya inanırım, yani diğer şeylere de inanmam gerek. Open Subtitles أؤمن بوجود الله، لذلك علي أن أؤمن بوجود الشيطان أيضا
    Gözlerimi kapattığımda dünyanın hala orada olduğuna inanmalıyım. Open Subtitles يجب أن أؤمن بأني حينما أغمض عيني العالم لا يزال موجوداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus