En son ne zaman birinin bana böyle sarıldığını hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتذكر اخر مره قام شخص بحضني هكذا |
Bu çok anlamsız. Geçen haftaya dair hiçbir şey hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | تعلم,هذا غريب لا أستطيع أن أتذكر شي من الأسبوع الماضي |
Bırak üç yıl öncesini, ben dün geceyi bile hatırlamıyorum ki patron. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتذكر الليلة الماضية ناهيك عن ثلاث سنوات مضت, ياريس |
Komik ama seslerini bile o kadar net hatırlıyorum ki. | Open Subtitles | هذا مضحك لا أزال أستطيع أن أتذكر أصواتهم بكل وضوح |
Ama daha fazla hatırlamaya çalıştıkça, daha fazlası çözülmeye başlıyor. | Open Subtitles | لكن أيضآ أحاول أن أتذكر المزيد عن كل البدايات لأكتشفها |
Sürekli birbirimize en son ne dediğimizi hatırlamaya çalışıyorum ama hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أحاول أن أتذكر ماهو أخر شيء وأنا لا أتذكره |
Korktuğumu bildiğimi hatırlıyorum... ama gerçekten korktuğumu, neler hissettiğimi hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أتذكر اعرف أني كنت خائفة لكني لا أستطيع التذكير في الحقيقة أن أكون خائفة ؛ ولا كيف شعرت |
Böyle olmadığım zamanları hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتذكر عندما لم أكن بهذه الحالة |
Pek çok iyi şeyi hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا , أنا لا أستطيع أن أتذكر جيداً العديدمنالأشياءالجميلة. |
Kesinlikle hatırlayamıyorum ama iyiydi. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتذكر حقاً لكنه كان كلاماً جيداً |
Öptüğümü biliyorum ama hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنني فعلت ذلك، ولكن أنا فقط لا يمكنني أن أتذكر. |
Bakın dedektif, tek bir kötü yerde bile polisin yardım ettiğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتذكر مكاناً واحداً سيئاً قد ساعدني شرطيُ للخروج منه |
En son ne zaman uyku hapı veya içki içmeden uyuduğumu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لم أنم دون شراب أو حبة منومة منذ أن أستطيع أن أتذكر |
belleğimi yokladım, çünkü gülünç ve bunu yaptığımı hatırlamam gerekir, ama hatırlamıyorum. | TED | وحاولت أن أبحث عن أي من مذكراتي ، لأن هذا عجيب. لأنه كان علي أن أتذكر ولكني لا أتذكر شيء |
Gece yatarken onları dinlediğimi ve kendimi güvende hissettiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أتذكر استلقائي على السرير والاستماع لهم والاحساس بلأمان |
Öğrencileri olarak bize sunduğu sevgiyi hâlâ hatırlıyorum. | TED | و أستطيع أن أتذكر فقط الحب الذي قدمته لنا نحن طلابها. |
Ama daha fazla hatırlamaya çalıştıkça, daha fazlası çözülmeye başlıyor. | Open Subtitles | لكن أيضآ أحاول أن أتذكر المزيد عن كل البدايات لأكتشفها |
Ben üzgün olduğumda eskiden büyükannemin söylediği bir şarkıyı hatırlarım. | Open Subtitles | عندما أكون حزينا، أود أن أتذكر شيئا جدتي كان يغني. |
Hatırladığım kadarıyla senin hakkında iyi şeyler söyleyen bir tek kişi o. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذى لديه أي شيء جيد لقوله عنك طالما أستطيع أن أتذكر |
Ben Radcliffe'e gittim, böyle şeyleri hatırlamalıyım. | Open Subtitles | ذهبت إلى رادكليف أنا مفترض علي أن أتذكر تلك الأشياء |
2000 yılıysa 13 yıl önce olmalı. Nasıl hatırlayabilirim ki? | Open Subtitles | ان عام 2000 كان قبل 13 عاما فكيف أستطيع أن أتذكر ذلك ؟ |
Hatta onu sevdiğimi bile hatırlamayacağım, ve ben bunu hatırlamak istiyorum. | Open Subtitles | لن أكون قادرة علي أن أتذكر أنني أحببته, وأريد تذكر ذلك |
Tüm bu yıllardan sonra bunları hatırlamam komik değil mi! | Open Subtitles | أليس هذا مثيرا أن أتذكر هذا بعد كل هذه السنين؟ |
Bağışlayın ama, olan herşeyi hatırlayamam. | Open Subtitles | اعذرني ولكنني لا أستطيع أن أتذكر كل شيء يجري هنا |
Nasıl hatırlayayım? Daha yavruyken sattım. | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أتذكر لمن بعته بعته عندما كان جروا |
Şimdi nedenini hatırlamadan yas tutmam gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج وقتاً لأحزن فيه .. ولا أريد أن أتذكر من سبب حزني. |
Bir gün kapalı kalma rolü oynarsam, bunu hatırlayacağım. | Open Subtitles | يجب أن أتذكر هذا في حال مثلت مشهد أكون فيه محبوسة |