"أن أتناول" - Traduction Arabe en Turc

    • alsam
        
    • yemem
        
    • içmeyi
        
    • yemeği
        
    • alabilir
        
    • almalıyım
        
    • yiyecektim
        
    • yemek için
        
    • yemek istedim
        
    • yemek istediğimi
        
    İki Ambien alsam olur mu? Open Subtitles أتظنين أنّه آمن أن أتناول حبّتي منوّم ؟
    Ben de hep anneme yemekten önce tatlı yemek istediğimi söylerdim ama sonradan önce sebzelerimi yemem gerektiği ortaya çıkardı. Open Subtitles أعتدت دائماً أن أتناول حلوتي قبل عشائي و إن الأمر دائماً معكوس ، لذا يجب علي أن أتناول الخضروات أولاً
    Onunla bir şeyler içmeyi planlıyordum. Open Subtitles كان من المفترض أن أتناول معه شرابا هذا المساء
    Officer's Club'da akşam yemeği yiyebileceğim anlamına mı geliyor? Open Subtitles أهذا يعني بأنه يمكنني أن أتناول الغذاء بنادي الضباط؟
    Karışık omlet alabilir miyim, içinde ekstra et olsun, yanında da patates kızartması aslında hepsini ekmek arasına koyabilir miyiz yağ, krem peynir, reçel falan ne bulursanız. Open Subtitles هل يمكننى أن أتناول العجة مع لحم مزدوج و بطاطس مقلية وكل الكعك لديكم مع الذبدة وكريمة الجبنة والجيلى وهذا الهراء
    -Hap almalıyım. Open Subtitles أود أن أتناول بعض الهالسيون اسمعي
    - Selam Beatka. Uyuyacak mıydın? Önce yemek yiyecektim. Open Subtitles بالطبع فإن الظلام بدأ يحل، ولكن يجب أن أتناول شيئاً أولاً.
    Çabuk eve gel Poonam, senin pişirdiğin köriyi yemek için bekliyorum. Open Subtitles تعالي إلى البيت بسرعة يا بونام، أنا أنتظر أن أتناول طعام من صنعك
    Ama hoş bir sohbet eşliğinde yemek yemek istedim. Open Subtitles لم أفعل حقاً لقد أردت أن أتناول
    Bu Pad Thai'nin bir kısmını alsam olur mu? Enerjiye ihtiyacım olacak Open Subtitles هل تسمحين لي أن أتناول الطعام أولاً؟
    Belki biraz çorba alsam iyi olacak. Open Subtitles ممكن أن أتناول بعض الحساء.
    - Ben mısır gevreği alsam olur mu? Open Subtitles هل لا بأس أن أتناول الحبوب ؟
    Tabaklardan biri, diğerinin iki misli doluydu, o da çok olan porsiyonu benim yemem için ısrar etti. Open Subtitles أحد الصحنين كان به كمية مضاعفة بالمقارنة مع الصحن الآخر لذا فقد أصر على أن أتناول من الصحن الممتلئ
    Her zaman ana öğünden önce tatlı yemem. Open Subtitles علي أن أتناول الحلوى قبل الوجبة الرئيسية
    Onunla biftek yiyip bira içmeyi seviyorum şu zamana kadar her zaman yanımda olup bana hayranlık beslemesini seviyorum. Open Subtitles أحبُ أن أتناول الستيك والبيرة معها، إلى سابقاً، حقيقة أنها دائماً هنالك من أجلي الطريقة التي إعتنت بي.
    Onunla bir şeyler içmeyi planlıyordum. Open Subtitles كان من المفترض أن أتناول الشراب معه
    Evet efendim. Kocamla öğle yemeği yemem gerekiyordu ama dirseğime kadar bir Nazi'nin içindeyim. Open Subtitles , من المفترض أن أتناول الغداء مع زوجي و بدلاً من ذلك أنا أجري جراحة في أحشاء نازي
    Moralim bozuk olduğunda sebze yemeği yerim ama genelde duruma ayak uydururum. Open Subtitles يجب أن أتناول الخضروات عندما أكون مرهقاً لكن ليس كقاعدة
    Ama yine de bir içki alabilir miyim? Open Subtitles لكن ربما يمكنني أن أتناول مشروبا؟
    Ben de küçük bir lokma alabilir miyim sence? Open Subtitles هل يمكنني أن أتناول القليل منه؟
    Bir dakika. Novocaine etkisi geçmeden bu hapı almalıyım. Open Subtitles دقيقة يجب أن أتناول هذا الدواء
    Evet, evet ama ilk önce gıdamı almalıyım. Open Subtitles نعم، ولكن أولاً يجب أن أتناول غدائي
    Şehirde yemek yiyecektim fakat canım istemedi. Open Subtitles لقد كان من المفترض أن أتناول العشاء في المدينة ، ولكنني لم أرغب بذلك.
    Açlıktan koltuk minderlerinin süngerini yiyecektim. Open Subtitles يُمكن أن أتناول الأسفنج من وَسائدُ المقعد
    Evet, o kadar seviyorum ki antrenmandan sonra yemek için bir tane ayırmıştım. Open Subtitles أجل, مذاقها كان رائعاً لدرجة أنني أردت أن أتناول واحدة بعد التدريب
    O yüzden seninle bu yemeği yemek istedim. Open Subtitles لهذا أردت أن أتناول هذا العشاء معك
    Neden seninle öğle yemeği yemek istediğimi merak edecek. Open Subtitles سيتساءل لماذا طلبتُ أن أتناول الغذاء معكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus