Bana ondan haber verecek birini bulmalıyım onu gören, onunla karşılaşan biri. | Open Subtitles | يجب أن أجد شخصاً يخبرنى عنه شخصاً قد رآه شخصاً قد قابله |
Kesinlikle sessiz bir yer bulmalıyım ki herşey kendi kendine olsun. | Open Subtitles | كان من الحتمي أن أجد مكانًا هادئًا وسيأتي كل شيء بنفسه |
Onu ziyaret ettikten sonra seni seçmesi için bir neden bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أجد سبب ما هذا الشيء اختارك بعد أن طاردها |
Ufaklığı sınıra geri götürmek için nereden bir taksi bulabilirim? | Open Subtitles | أين يمكن أن أجد سيارة أجرة لأخذ الطفل إلى الحدود؟ |
Neler olduğunu yazacağım. Haydi, haydi! Bir kalem bulmak zorundayım! | Open Subtitles | علي أن أكتب ما حدث، هيا، علي أن أجد قلماً |
Burada o kadar çok bilgi var ki, hiçbir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | هناك الكثير من الحكمة هنا لا أستطيع أن أجد أي شيء |
Bir sebep bulamadım ve onun biraz geri zekalı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ولم أستطع أن أجد أي سبب لذا توقعت أنها بطيئة الفهم |
Benim barmeni bulup bu bir kutu dolusu tabure üstünü teslim etmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أجد النادل و أوصل له هذا الصندوق من منعم كراسى البار |
Tamam. Ben ateş yakacağım. Ama önce yakacak başka bir şeyler bulmalıyım. | Open Subtitles | حسناً ، سأشعل ناراً ، فعلىَّ أن أجد شيئاً آخر فحسب لأحرقه |
Doğu Kıyısını kıç üstü oturtacak süper bir numara bulmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أجد عمل مثير لأقاتل الساحل الشرقي وأتغلب عليه |
beni elde etmesine izin vermeyeceğimi gösteren bir yol bulmalıyım. | Open Subtitles | يجب علي أن أجد طريقة لكي لا أتركه يصل إلي |
Sadece o gölgeden kurtulmanın bir yolunu bulmalıyım, diyorum anne. | Open Subtitles | يجب أن أجد وسيلة للتخلص من هذا الظل يا أمي |
Bunun beni tüketeceğini anladığımda daha ilk zamanlardı, bende insanların beyinlerini bağışlamaları için başka bir yol bulmaya karar verdim. | TED | وبما أنني جديد علي هذا العمل بدأت أنزعج منه، قررت أن أجد طريقة أخرى أن أقنع الناس أن يتبرعوا بأدمغتهم لأجل هذا البحث. |
özellikle büyük takımlar için? İşte bu, benim senelerdir, farklı iş yerlerinde, araştırmamla, cevabını bulmaya çalıştığım soru. | TED | إنه سؤال حاولت أن أجد له حلًا لسنوات عديدة في مختلف بيئات العمل من خلال بحثي. |
Topluluk içinde öz güvenimi bulabilirim ve merakın bunu onaylayabilir. | TED | ففي المجتمع يمكنني أن أجد ثقتي بنفسي ويستطيع فضولك ان يؤكد ذلك |
Sen benden yardım istemekten bu kadar nefret ediyorken sana yardım etmeyi nasıl memnun edici bulabilirim ki? | TED | وبالمناسبة، كيف لي أن أجد مساعدتك شيئاً مرضياً إذا كنت تكره حقاً طلب المساعدة مني؟ |
Gerçekten yeni bir erkek bulmak zorundayım. Çünkü beynim bana oyunlar oynuyor. | Open Subtitles | وعلي حقا أن أجد شابا جديدا لأن دماغي بدأ يخيل لي أمورا |
Söylenecek çok fazla şey var, ama ben şu sözcüklerden başka sözcük bulamıyorum | Open Subtitles | هناك الكثير لقوله لا أستطيع أن أجد الكلمات باستثناء هذه |
Hiçbir şey bulamadım. Ne kapı, ne parmaklık, hiçbir şey yok. Lynne! | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجد أي شيء لا وجود للأبواب,لا وجود للقضبان,لا شيء |
Bir yolunu bulup bu adamın parasını ödemeliyim, dünkü gibi. | Open Subtitles | علي أن أجد قريطة لكي أدفع أموال هذا الرجل بسرعة. |
"Peki ama yolumu nasıl bulacağım; bu büyük bir mesele" | TED | ذهبوا ، "ولكن كيف يمكني أن أجد طريقي في ذلك؟ |
Olayı tekrar canlandırarak çemberin içindeki ekinlerin anormal moleküler değişimlerini bulmayı umuyorum. | Open Subtitles | و أقوم بتحليل أمله أن أجد تغييرات جزيئية شاذة للنباتات داخل الدائرة |
Sen ölmedin Callahan, o yüzden başka bir ünlü bulmam gerekti. | Open Subtitles | أنت لم تمت كالاهان,لذا كان لا بد أن أجد مشهوراً آخر |
İlk 500 sterlini yarın öğlene bulurum, ama burada buluşmayalım. | Open Subtitles | يمكن أن أجد أول 500 بحلول ظهر غدا، لكننا لن نتقابل هنا. |
Buradan bir çıkış yolu arıyorum. Sen söylenirken bunu yapamam. | Open Subtitles | أحاول أن أجد طريقة للخروج من هنا ولا أستطيع القيام بذلك مع صراخك |
Başka bir iş bulana dek yüzünü görmek istemiyorum, anladın mı? | Open Subtitles | وإلى أن أجد عملاّّ آخر ، لا أريد النظر والتحدث إليكي |
Burada eserden hiçbir iz yok, ...fakat bir ipucu buldum. | Open Subtitles | لا يوجد أثر للوحة هنا، ولكنّي يجب أن أجد خيطاً |
Çünkü geçen yaz tam olarak neler olduğunu anlatmanın yolunu arıyordum. | Open Subtitles | لأنني أحاول أن أجد طريقة لاخبرك عن ماحدث في دلك الصيف |