"أن أجد" - Traduction Arabe en Turc

    • bulmalıyım
        
    • bulmaya
        
    • bulabilirim
        
    • bulmak
        
    • bulamıyorum
        
    • bulamadım
        
    • bulup
        
    • bulacağım
        
    • bulmayı
        
    • bulmam
        
    • bulurum
        
    • arıyorum
        
    • bulana
        
    • buldum
        
    • arıyordum
        
    Bana ondan haber verecek birini bulmalıyım onu gören, onunla karşılaşan biri. Open Subtitles يجب أن أجد شخصاً يخبرنى عنه شخصاً قد رآه شخصاً قد قابله
    Kesinlikle sessiz bir yer bulmalıyım ki herşey kendi kendine olsun. Open Subtitles كان من الحتمي أن أجد مكانًا هادئًا وسيأتي كل شيء بنفسه
    Onu ziyaret ettikten sonra seni seçmesi için bir neden bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول أن أجد سبب ما هذا الشيء اختارك بعد أن طاردها
    Ufaklığı sınıra geri götürmek için nereden bir taksi bulabilirim? Open Subtitles أين يمكن أن أجد سيارة أجرة لأخذ الطفل إلى الحدود؟
    Neler olduğunu yazacağım. Haydi, haydi! Bir kalem bulmak zorundayım! Open Subtitles علي أن أكتب ما حدث، هيا، علي أن أجد قلماً
    Burada o kadar çok bilgi var ki, hiçbir şey bulamıyorum. Open Subtitles هناك الكثير من الحكمة هنا لا أستطيع أن أجد أي شيء
    Bir sebep bulamadım ve onun biraz geri zekalı olduğunu düşündüm. Open Subtitles ولم أستطع أن أجد أي سبب لذا توقعت أنها بطيئة الفهم
    Benim barmeni bulup bu bir kutu dolusu tabure üstünü teslim etmem lazım. Open Subtitles يجب أن أجد النادل و أوصل له هذا الصندوق من منعم كراسى البار
    Tamam. Ben ateş yakacağım. Ama önce yakacak başka bir şeyler bulmalıyım. Open Subtitles حسناً ، سأشعل ناراً ، فعلىَّ أن أجد شيئاً آخر فحسب لأحرقه
    Doğu Kıyısını kıç üstü oturtacak süper bir numara bulmalıyım. Open Subtitles يجب أن أجد عمل مثير لأقاتل الساحل الشرقي وأتغلب عليه
    beni elde etmesine izin vermeyeceğimi gösteren bir yol bulmalıyım. Open Subtitles يجب علي أن أجد طريقة لكي لا أتركه يصل إلي
    Sadece o gölgeden kurtulmanın bir yolunu bulmalıyım, diyorum anne. Open Subtitles يجب أن أجد وسيلة للتخلص من هذا الظل يا أمي
    Bunun beni tüketeceğini anladığımda daha ilk zamanlardı, bende insanların beyinlerini bağışlamaları için başka bir yol bulmaya karar verdim. TED وبما أنني جديد علي هذا العمل بدأت أنزعج منه، قررت أن أجد طريقة أخرى أن أقنع الناس أن يتبرعوا بأدمغتهم لأجل هذا البحث.
    özellikle büyük takımlar için? İşte bu, benim senelerdir, farklı iş yerlerinde, araştırmamla, cevabını bulmaya çalıştığım soru. TED إنه سؤال حاولت أن أجد له حلًا لسنوات عديدة في مختلف بيئات العمل من خلال بحثي.
    Topluluk içinde öz güvenimi bulabilirim ve merakın bunu onaylayabilir. TED ففي المجتمع يمكنني أن أجد ثقتي بنفسي ويستطيع فضولك ان يؤكد ذلك
    Sen benden yardım istemekten bu kadar nefret ediyorken sana yardım etmeyi nasıl memnun edici bulabilirim ki? TED وبالمناسبة، كيف لي أن أجد مساعدتك شيئاً مرضياً إذا كنت تكره حقاً طلب المساعدة مني؟
    Gerçekten yeni bir erkek bulmak zorundayım. Çünkü beynim bana oyunlar oynuyor. Open Subtitles وعلي حقا أن أجد شابا جديدا لأن دماغي بدأ يخيل لي أمورا
    Söylenecek çok fazla şey var, ama ben şu sözcüklerden başka sözcük bulamıyorum Open Subtitles هناك الكثير لقوله لا أستطيع أن أجد الكلمات باستثناء هذه
    Hiçbir şey bulamadım. Ne kapı, ne parmaklık, hiçbir şey yok. Lynne! Open Subtitles لا أستطيع أن أجد أي شيء لا وجود للأبواب,لا وجود للقضبان,لا شيء
    Bir yolunu bulup bu adamın parasını ödemeliyim, dünkü gibi. Open Subtitles علي أن أجد قريطة لكي أدفع أموال هذا الرجل بسرعة.
    "Peki ama yolumu nasıl bulacağım; bu büyük bir mesele" TED ذهبوا ، "ولكن كيف يمكني أن أجد طريقي في ذلك؟
    Olayı tekrar canlandırarak çemberin içindeki ekinlerin anormal moleküler değişimlerini bulmayı umuyorum. Open Subtitles و أقوم بتحليل أمله أن أجد تغييرات جزيئية شاذة للنباتات داخل الدائرة
    Sen ölmedin Callahan, o yüzden başka bir ünlü bulmam gerekti. Open Subtitles أنت لم تمت كالاهان,لذا كان لا بد أن أجد مشهوراً آخر
    İlk 500 sterlini yarın öğlene bulurum, ama burada buluşmayalım. Open Subtitles يمكن أن أجد أول 500 بحلول ظهر غدا، لكننا لن نتقابل هنا.
    Buradan bir çıkış yolu arıyorum. Sen söylenirken bunu yapamam. Open Subtitles أحاول أن أجد طريقة للخروج من هنا ولا أستطيع القيام بذلك مع صراخك
    Başka bir iş bulana dek yüzünü görmek istemiyorum, anladın mı? Open Subtitles وإلى أن أجد عملاّّ آخر ، لا أريد النظر والتحدث إليكي
    Burada eserden hiçbir iz yok, ...fakat bir ipucu buldum. Open Subtitles لا يوجد أثر للوحة هنا، ولكنّي يجب أن أجد خيطاً
    Çünkü geçen yaz tam olarak neler olduğunu anlatmanın yolunu arıyordum. Open Subtitles لأنني أحاول أن أجد طريقة لاخبرك عن ماحدث في دلك الصيف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus