Sana söylemem gereken bir şey var, ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء يجب أن أخبرك به و لكن لا أعرف كيف |
- Evet, çok isterim, ama benim de Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | كم يسعدني ذلك، لكن هناك ما يجب أن أخبرك به أيضاً |
Bilmen gereken bir şey var, Sana söylemem gereken bir şey. | Open Subtitles | ثمة شيء عليكِ معرفته، شيء يجب أن أخبرك به |
Eğer bir dakikan varsa hala Sana söylemek istediğim bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء أود أن أخبرك به حينما يسنح الوقت |
Evet, o dediğini yapar. Sana söylemek istediğim şey de bu zaten. | Open Subtitles | حسناً، هذا تأثيرها ذلك بالضبط ما أردت أن أخبرك به |
Pekâlâ, Arthur. Sana söylemem gereken bir şey var. Biraz kötü ama maalesef doğru. | Open Subtitles | حسناً يا آرثر, هناك شىء علىّ أن أخبرك به إنه سىء لكنه حقيقى |
General Sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | أيها الجنرال لديَ شيئاً أريد أن أخبرك به |
Bunu söylemek istemezdim, ama Sana söylemem gereken bir şey var ve bunu duymadan önce mümkün olduğu kadar iyi bir anında olmanı istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء أود أن أخبرك به وأريدك أن تكون في أفضل حال لتسمعه |
Bunu söylemek istemezdim, ama Sana söylemem gereken bir şey var ve bunu duymadan önce mümkün olduğu kadar iyi bir anında olmanı istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء أود أن أخبرك به وأريدك أن تكون في أفضل حال لتسمعه |
En azından, olacağım. Sana söylemem gerekenleri söyleyeyim de... | Open Subtitles | أو على الأقل سوف أصبح أفضل, عندما أخبرك ما اريد أن أخبرك به |
Tamam ama önce benim Sana söylemem gerekenler var. | Open Subtitles | . حسناً ، لكن هناك شيء أريد أن أخبرك به أولاً |
Hemen! Bak Liz, Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | الآن أنظري يا "ليز" هناك شيئا يجب أن أخبرك به |
Bunu hep saklıyorum ama Sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | أنا أؤجل ذلك منذ فترة, ولكن هناك ما أود أن أخبرك به يا جوى |
Ama önce benim Sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك ، هناك شيء أود أن أخبرك به |
Ve bu, Sana söylemek istediğim bir şey olduğunu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | وهذا جعلني أدرك أن هناك أمر أريد أن أخبرك به |
Önce benim Sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | حسناً، هناك أمر أريد أن أخبرك به أولاً. |
Sana söylemek istediğim başka bir şey vardı ama... | Open Subtitles | هناك شيء آخر أود أن أخبرك به ولكني لا أستطيع... |
Sana söylemek istediğim şey, seni seviyorum. | Open Subtitles | و ما أردت أن أخبرك به هو أننى أحبّك |
Evet, ama sana söylemeyi unuttuğum şey ise onlar korktuklarında gerçekten acımasız olabiliyorlar. | Open Subtitles | نعم ، ولكن ما نسيت أن أخبرك به بأنهم عندما يصبحون خائفين.. يمكنهم أن يكونوا عدوانيين جداً أنا آسفة |
Tek söyleyebileceğim, onu unutacağınızdır dostum. | Open Subtitles | كل ما يمكننى أن أخبرك به ,يا صديقي, أنك ستنساها. |
Aslında, size söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | في الواقع ، هناك شئ كان يجب أن أخبرك به |