"أن أزعجك" - Traduction Arabe en Turc

• rahatsız etmek
• Sizi rahatsız
• rahatsız etmeyeyim
• Seni rahatsız
• rahatsız hissetmeni
• rahatsız ettiğim için

Sizi daha fazla rahatsız etmek istemem ama bir iyilik daha istesem telefonunuzu kullanabilir miyim?
أنا أكره أن أزعجك ، ولكن هل يمكن أن أطلب معروف آخر .. هل يمكن لي أستخدام الهاتف ؟

rahatsız etmek istemem bebeğim ama, sen bağlayabilir misin?
أنا لا أريد أن أزعجك يا حبيبتي هلَا ربطتنا؟

Dinle Dick, seni böyle rahatsız etmek istemezdim... ama arabanın yeri değişmeli.
اسمع يا ديك، أنا آسف أن أزعجك على هذا النحو. لكن سيارتك عليك نقلها.

Sizi rahatsız etmem.
لا أريد أن أزعجك لا أريد حتى أن أتحدث معك

Taksi tuttum. Seni ve Sheila'yı rahatsız etmeyeyim dedim.
أخذت سيارة أجرة ,لم أرد أن أزعجك أنت و شيلا

Seni rahatsız etmek istemiyorum. Sen ile başa çıkmak için çok fazla.
لا أريد أن أزعجك لديك الكثير لتتعاملي معه

Ben kendini rahatsız hissetmeni istemiyorum.
لاأريدأن .. لا أريد أن أزعجك

rahatsız ettiğim için üzgünüm. Misafiriniz var, anlıyorum.
، أكره أن أزعجك يا سيدي . أرى أن لديك رفقة

Lanet olsun çok gerginsin, adamım. Biliyorum, biliyorum. Hatta rahatsız etmek zorunda bile değilim.
أنت متوتر جداً يا رجل لست بحاجة أن أزعجك أنظر لنفسك

Seni rahatsız etmek istemedim. Merak etme, Lana burada değil.
لم أرد أن أزعجك لم أرد أن أزعجك لاعليك لانا ليست هنا

Öyle mutlu görünüyordun ki, seni rahatsız etmek istemedim.
بدت عليك السعادة حينها و لم أشأ أن أزعجك

Vakit geç olunca da sizi rahatsız etmek istemedim.
‫ولأن الوقت كان متأخراً،‬ ‫لم أرد أن أزعجك‬

Bana işinden bahsedip durdun. Ben de rahatsız etmek istemedim.
كنتي تحدثينني عن أعمالك ولم أريد أن أزعجك

Sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum, Başbakanım. Beni bu numaradan arayabilir misin?
أنا أكره أن أزعجك يا رئيس الوزراء هل تستطيع أن تعاود الاتصال بى على هذا الرقم ؟

Sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum ama görünen o ki Albay Steffi için yanlış şişeyi vermişim.
إنني أكره أن أزعجك , لكن يبدو أنه لديك الزجاجات الخطأ للكولونيل ستيف

Haydi git. Seni rahatsız etmeyeyim.
إذهب، لا أريد أن أزعجك

Ben sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim, gidip biraz...
لا أود أن أزعجك لذا سوف ... أشياء جيدة

Ben seni rahatsız etmeyeyim. Çalış sen.
( لا أريد أن أزعجك ) ( اعمل )

Neyse, kendini rahatsız hissetmeni istemiyorum, ben...
على أية حال ، لا أريد أن أزعجك ، أنا...

rahatsız ettiğim için üzgünüm ama görünen o ki, Albay Stief'e yanlış şişeleri yollamışız.
إنني أكره أن أزعجك , لكن يبدو أنه لديك الزجاجات الخطأ للكولونيل ستيف