Başarılı olma şansının yüzde bir bile olduğunu düşünsem bu operasyona devam etmek için mantıklı bir gerekçe olurdu. | Open Subtitles | ولو كنتُ أظن أنه يوجد فرصة من بين مائة فيإمكانأن تنجح.. فسوف يكون من المعقول أن أستمر في هذه العملية.. |
Bak, senden hoşlanıyorum, ve seni görmeye devam etmek istiyorum ama... | Open Subtitles | اسمع, أنت تعجبني وأريد أن أستمر في مقابلتك |
Benim tek yapmam gereken, denemeye devam etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله,هو أن أستمر في المحاولة,أتعلم؟ |
Talep edeceğim efendim. Motoru işletmeye devam etmemi istiyor musunuz? | Open Subtitles | إنني سوف أطلبه يا سيدي هل تريدني أن أستمر في إدارة المحرك؟ |
- Oraya gitmeye devam etmemi istiyorsanız ve yazmaya devam etmemi... | Open Subtitles | إذا أردت أن أستمر في الذهاب إلى منزلهم, وأن أستمر في الكتابة.. |
Bütün gece onun peşinde dolanamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أستمر في ! البحث عنه طوال الليل |
Bütün gece onun peşinde dolanamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أستمر في ! البحث عنه طوال الليل |
Yani diğer bir deyişle, direkt olarak söylemeseniz de kendi yöntemimle devam etmeme izin veriyorsunuz. | Open Subtitles | بمعنى آخر تريدني أن أستمر في طريقي دون أن تقول لي إستمر في طريقك |
Bak, dün ilk defa babamla birlikte böyle bir gün geçirdim, ve... bunu yapmaya devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنظر, البارحة كان أول يوم على الإطلاق أقضيه مع أبي هكذا أريد فقط أن أستمر في فعل هذا |
Batırmaları benim suçum değildi, benim işim girilemez olana kadar sisteme girmeye devam etmek. | Open Subtitles | لم تكن غلطتي أنهم فشلوا ولكنها كانت وظيفتي أن أستمر في الإختراق إلى أن يصبح إثبات على الإختراق |
Seninle olmaya devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أعني ، أرغب أن أستمر في مضاجعتك. |
Rock müzik yapmaya devam etmek istiyorum! Hadi beyler. Bir, iki... | Open Subtitles | أود أن أستمر في غناء "الروك" هيا يا رفاق، واحد، اثنان... |
Sürünmeye devam etmek en akıllıca yoldu. | Open Subtitles | و بدا منطقي جدا أن أستمر في الزحف |
Şimdi korumaya devam etmemi istiyorsan o lokmalar büyümeli. | Open Subtitles | و إذا أردت أن أستمر في حمايتك أنت في حاجة إلى أن تدفع لي. |
Annem, ruhu şad olsun, denemeye devam etmemi istiyordu ama ben her zaman daha faydalı olmak istiyordum. | Open Subtitles | أمها - رحمها الله - أرادتني أن أستمر في المحاولة، |
Senin görevin bu iksiri içmeye devam etmemi sağlamak. | Open Subtitles | إن مهمـّتكَ (هاري) هي الحرص أن أستمر في شرب هذا السّـائل. |
Senin görevin bu iksiri içmeye devam etmemi sağlamak. | Open Subtitles | إن مهمـّتكَ (هاري) هي الحرص أن أستمر في شرب هذا السّـائل. |
Yani diğer bir deyişle, direkt olarak söylemeseniz de kendi yöntemimle devam etmeme izin veriyorsunuz. | Open Subtitles | بمعنى آخر تريدني أن أستمر في طريقي دون أن تقول لي إستمر في طريقك |