Belki de büyük annemi dinlemeliydim diye düşünüyordum. | TED | كنت أفكر بأنه لربما كان من الأفضل أن أستمع إلى جدتي. |
Annemin lafını dinlemeliydim. Gece vakti o yoldan gitmemeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أستمع لكلام أمي لم يجدر بي المشي في ذلك الطريق بوقت متأخر |
O boktan herif hakkında bütün gün konuşsan dinlerim. Efendim? | Open Subtitles | و يمكن أن أستمع إليكى وأنتى تتكلم عنة طوال اليوم |
Kumsal... çarpan dalgaların sesini dinlememi söylüyordun... | Open Subtitles | الشاطئ أخبرتني أن أستمع إلى تلاطم الأمواج |
Bazen dinlemektense, doktor rolüne bürünmek daha kolay geliyor. | Open Subtitles | إنه من الأسهل لي أن ألعب دور الطبيب من أن أستمع. |
Sizi hâlâ duyabiliyor olmam mı gerekiyor? | Open Subtitles | أيفترض علي أن أستمع عليكم؟ |
Müşterilerimin finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilmem, onları aktif olarak dinleyip cevap vermemi gerektirir. | TED | من أجل أن أساعد عملائي في تحقيق أهدافهم المالية، يتطلب ذلك مني أن أستمع بنشاط ثم أرد. |
Neden ilgisiz birini dinleyeyim ki? | Open Subtitles | لماذا عليّ أن أستمع إلى شخص ليس له علاقة بالموضوع؟ |
"Şu salağı dinleyeceğime saç kurutma makinesiyle duşa girmeyi tercih ederim" rengi. | Open Subtitles | لونه"يا إلهي أنا أفضل أن أستحم مع وجود مُجفف شعر في حوض الإستحمام على أن أستمع لذلك الأحمق |
Yengeci duymak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أستمع لسرطان البحر و هو يجري |
Seni dinlemeliydim. Sana öğretmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كان يجب أن أستمع لك فأنا كنت أحاول أن أعلمك |
Sizi dinlemeliydim, baharatlar ve onu yollamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أستمع إليك ، أيتها التوابل . وأرسلته بعيداً |
Seni zevkle dinlerim, ve yardım ederim, eğer bilmemi istersen. | Open Subtitles | أحب أن أستمع إليكِ ، و سأساعدكِ إن سمحتِ لي |
dinlememi istediğin şeyi, şu plağı bana ver tatlım eve gidince dinlerim. | Open Subtitles | أعطيني ما تريدين أن أستمع إليه عزيزتي التسجيلات, وسأستمع إليها حينما أعود إلى البيت أعدكِ |
Ne yani, itiraflarını dinlememi ve seni günahlarından arındırmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | إذن، تريدني أن أستمع لإعترافك وأغفر لك جميع خطاياك؟ |
Sadece kendini tatmin ettiğin dini zırvaları bir saniye daha dinlemektense sonsuza kadar cehennemde yanmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل أن أحترق في الجحيم للأبد على أن أستمع إلى لثانية أخرى من هذيانك الطامح للرضى الشخصي لتدينك. |
Michael McDonald'ı dinlemektense Fran Drescher'ı sekiz saat dinlemeyi tercih ederim. | Open Subtitles | سأفضل بأن أستمع لـ(فران جريشير) لثماني ساعات على أن أستمع لـ( مايكل ماكدونالد) |
Sizi hâlâ duyabiliyor olmam mı gerekiyor? | Open Subtitles | أيفترض علي أن أستمع عليكم؟ |
Bu tarz şeylerde zevkimiz aynı değil ama tüm gece seni dinleyip bu konularda konuşabilirim. | Open Subtitles | أعني، ربما لا أشاركك ذوقك لهذا النوع من الأمور لكن يمكنني أن أستمع إليك تتحدث عنها طول الليل. |
Seni neden dinleyeyim ki? | Open Subtitles | لمَ يجب أن أستمع إليك؟ |
Seni dinleyeceğime söz verdim ve dinledim! | Open Subtitles | وعدت أن أستمع إليك، وقد فعلت |
- Bir şey olmaz. - Neler söyleyeceğini duymak istiyorum. | Open Subtitles | سأكون بخير يا (جوينفير)، أريد أن أستمع لما سيقوله فحسب. |