- Sadece bir saniye doğru şeyi yaptığımıza inanmak istedim. | Open Subtitles | لدقيقة واحدة أردت أن أعتقد أننا كنا نفعل الشيء الصحيح |
Bensiz yaSayamayacagina inanmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أعتقد أنه يعني أنك لا تستطيع العيش بدوني |
Bilmiyorum, bir düşüneyim bakalım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، اسمحوا لي أن أعتقد. |
Biraz düşüneyim, tamam mı? | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أعتقد على ذلك، حسنا؟ |
Her konuştuğumuzda düşünmek zorunda kalmadan içimden geldiği gibi davranabilecektim. | Open Subtitles | بأنّني ما كان لزاما علّي أن أعتقد كلّ مرّة تكلّمنا. |
Bu uzak gelecekten on milyon yıllarca evvel Dünya'da hala hayat olursa insanların yıldızlar arasında yeni yuvalarını bulduklarını düşünmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب أن أعتقد أن قبل ذلك المستقبل البعيد بعشرات الملايين من السنين إن كانت هناك حياة ما زالت تولد على الأرض |
Benden onun gerçek faaliyetlerini, gerçek kimliğini bilmediğini inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتريدني أن أعتقد أنك لا تعرف شيئا عن نشاطه الحقيقة أو هويتة الحقيقية؟ |
Gizli bir tokalaşma deneyebiliriz ama bunca yıl sonra beni herkesten iyi tanıdığını sanıyorum. | Open Subtitles | حسناً يمكننا الإتفاق على مصافحة سرية لكن أود أن أعتقد أنك تعرفني أفضل من الجميع بعد كل هذه السنوات |
Benim bunun romantik olduğunu mu düşünmem gerekiyor? | Open Subtitles | أيفترض بي أن أعتقد بأن هذا رومانسي؟ |
Hayır, bu olmamalı. Zenginlerle yoksullar arasındaki uçurumun her gün derinleştiğine inanmak güç Sayın Elçi. | Open Subtitles | يمكنني أن أعتقد أن الفجوة تزداد بين الغني و الفقير |
Ölümün bizim için bir kayıp olmadığına inanmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعتقد ذلك الموتى لم يفقدوا إلينا. |
Şu anda bile, davvranışlarımda sadistçe bir şey olmadığının farkında olduğuna inanmak isterim. | Open Subtitles | أحب أن أعتقد أنك تعلمين جيداً أنة و حتى الأن لا توجد أى سادية فى أفعالى |
Nasılsınız? Durun bir düşüneyim... | Open Subtitles | الانتظار، اسمحوا لي أن أعتقد ... |
- düşüneyim... | Open Subtitles | أي نوع؟ - أم، اسمحوا لي أن أعتقد. |
L'd bir cadı olmak size gerekli iç gücü verdi düşünmek istiyorum hayatınızdaki tüm bu sadnesses ile başa çıkmak için. | Open Subtitles | أحب أن أعتقد أن كونك ساحرة قد أعطاك القوى الداخلية التي أنت بحاجتها لتتعاملي مع كل هذه الأشياء الحزينة في حياتك |
Bu işin biraz gecikmesini sağladığımızı düşünmek isterdim, ama bundan şüpheliyim. | Open Subtitles | .أود أن أعتقد أننا قد استعدنا نشاطنا، ولكني أشك في هذا |
Darwin in gerçekten buna memnun olacağını düşünmeyi seviyorum. | TED | أحب أن أعتقد أن داروين كان ليقدر هذا كثيراً. |
Onun gerçek sen olduğunu düşünmeyi tercih ediyorum. | Open Subtitles | لا، أنا أفضل أن أعتقد أنه كان حقيقيا لك. |
Yani, bütün olanlardan sonra, özellikle korkunç patlamada ölümünden sonra , iyi olduğuna inanmamı mı beliyorsun? | Open Subtitles | لذا , تريدني أن أعتقد بعد كل ّ شيء مررت به , بما في ذلك موتك في الأنفجار الناري أنت بخير ؟ |
Yeteneğin de etkisi olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أحبّ أن أعتقد أنّ المواهب تلعب دوراً صغيراً. |