"أن أفكّر" - Traduction Arabe en Turc

• düşünemiyorum
• düşünmeyi
• düşünmeliyim
• düşünebildiğim

Şimdiye kadar bunu düşünmüyordun. Evet ben evliliği düşünemiyorum,
بأنّك لا تستطيع تفكير في الموضوع حتى الآن نعم أنا لا أستطيع أن أفكّر بالزواج ثمّ

Yani, oğlumu kaybetmeyi düşünemiyorum dahi.
أعني، لا أستطيع أن أفكّر مطلقاً في فقدان ابن

Ben bunu "onları ileriye çekiyorum" şeklinde düşünmeyi tercih ediyorum.
"أفضّل أن أفكّر بالأمر على أنّني "أجرّهم للأمام

Bunu abartılı gerçeklik olarak düşünmeyi tercih ediyorum.
أحبّ أن أفكّر به كواقع مُعمّق.

Benimle konuşmayın, bayan Scavo. - Bunu düşünmeliyim.
"لا تتحدثي معي ، سيّدة "سكافو يجب أن أفكّر

Pes etmek istemiyorum ama kendimi de düşünmeliyim.
لم أرغب أن أعطيهما، لكن... عليّ أن أفكّر في العواقب على أهلي

Kutsal su, düşünebildiğim tek silah.
الماء المقدّس , الأسلحة التي يمكن أن أفكّر بها

Tek düşünebildiğim buydu aslında.
هذا الشيء الوحيد الذي يمكن أن أفكّر به.

Üzgünüm,başka bir şey düşünemiyorum.
اسف، أنا لا أستطيع أن أفكّر بأي شئ آخر

Mantıklı düşünemiyorum.
لا يمكن أن أفكّر الأن أنا ..

İyi bir sebep düşünemiyorum.
لا أستطيع أن أفكّر بسبب وجيه

Konuşmadan önce düşünmeyi öğrendim.
لقد تعلّمتُ أن أفكّر قبلما أتكلّم.

Oldu, kendi adıma düşünmeyi öğrendim.
أجل، علّموني أن أفكّر بنفسي

düşünmeliyim.
دعني أفكّر، يجب أن أفكّر.

Bunu düşünmeliyim!
يجب أن أفكّر بذلك

Ne düşünmeliyim?
ما المفترض بي أن أفكّر به؟

Bence o kılı bana vermelisin, çünkü düşünebildiğim en iğrenç şeyleri biriktiriyorum ve kılını, çürük azıdişlerim ve salmüklüböcek sayfaları arasına koymak istiyorum.
لأني أجمع ألبوماً لأكثر أشياء قرفاً أستطيع أن أفكّر بها, وأريد أن أضعها في الصفحة بين ضرسي الفاسد و "سناق"