"أن أقتلك" - Traduction Arabe en Turc

• Seni öldürmek
• Seni öldürmeden
• Seni öldürmemi
• seni öldürmeliyim
• Seni öldürmem
• seni öldürürüm
• öldürmek zorunda
• Seni öldürdükten
• seni öldürmeliydim
• vurabilirdim
• öldürmem için
• seni öldürmeye
• seni öldüreceğim
• seni öldürebilirim

İki seçeneğim vardı. Seni öldürmek ya da terk etmek.
لقد كان لدي خياران فقط، إما أن أقتلك أو أتركك

Cidden tuhaf. 5 dakika önce asla inanmazdım, şimdiyse Seni öldürmek istiyorum.
منذ خمسة دقائق ما كنت لأصدق هذا الشيء، الآن أريد أن أقتلك.

Biliyorum, ama Seni öldürmeden söylemem gereken bir şey var.
اعرف ولكن على أن اخبرك بشىء واحد قبل أن أقتلك

Seni öldürmeden önce... Belki planımdaki dehayı görmek istersin!
قبل أن أقتلك ,ربما تود ان ترى عبقرية خطتي

Babam, beni yüksek alaşımlı yaratmış. Herhalde Seni öldürmemi istedi.
هذا "دنسلاروي"، أعطاني اياه أبي، أظن أنه أراد أن أقتلك

O zaman seni öldürmeliyim. Führer teslim olmayı yasakladı.
اذاً يجب أن أقتلك الفوهرر يمنع أيّ إستسلام

Çok aptalca bir şey yaptınız. Seni öldürmem gerek.
ذلك كان عملا غبيا جداً منك الآن علي أن أقتلك

Seni öldürmek isterim, ama bunu yaparsam, Ruslar peşimi bırakmaz.
أود أن أقتلك لكن لو قتلتك سيأتي المزيد من الروس

Ya beni köşeye kıstırırsan da... ben Seni öldürmek zorunda kalırsam?
ماذا اذا قبضت علي وكان يجب علي أن أقتلك ؟

Seni öldürmek bir onurdur ve hak ettiğin yerin hiyerarşi olduğunu varsayıyorum.
سوف يكون من دواعي الشرف أن أقتلك وتحمل مكانك الصحيح في التسلسل الهرمي.

Seni öldürmeden önce bebeğini pencereden atacağım.
قبل أن أقتلك سأرمي طفلك الرضيع خارج النافذة

Hayatta olmanın tek nedeni, Seni öldürmeden önce
السبب الوحيد لبقائك حياً هو أنني قبل أن أقتلك

Seni öldürmeden önce hemen odamı terk et. Defol.
أخرجي من غرفتي قبل أن أقتلك يا مفسدة المتعة

O gece Seni öldürmemi istediğinde nedenini anlamamıştım.
تلك الليلة حين طلبت مني أن أقتلك لم أفهم لماذا

İmparatoriçe bile benden Seni öldürmemi istedi.
الإمبراطورة أيضاً طلبت مني أن أقتلك لكنّي لم أستطع.

Biliyor musun, seni öldürürüm ve kimsenin haberi olmaz.
لعلمك، كان بامكاني أن أقتلك ولما علم أحد.

Ödeşmek için Seni öldürdükten sonra Nikki'nin odasına çıkıp ve onu da öldürmem gerekir.
لأخذ حقى كاملاً ؟ اذاً ينبغى أن أقتلك ثم أذهب لحجرة نيكى و أقتلها

Fırsatım varken seni öldürmeliydim.
كان يجب عليّ أن أقتلك عِندما سنحت ليّ الفُرصة.

Seni motelde vurabilirdim.
أخذت عهداً و خنته - كان يمكن أن أقتلك أمس خارج النزل

Daha yakınlarda Seni öldürmem için yalvarıyordu.
رجتني أن أقتلك وليس منذ زمن بعيد

Tamam, belki seni öldürmeye çalıştım ama o ben değildim.
حسنا ربما حاولت أن أقتلك , لكن هذا لم يكن أنا.

seni öldüreceğim umuduyla Büroya değil de bana gelmesi şaşırtıcı.
لقد ادهشني اخبارها اياي بدلا من المكتب على أمل أن أقتلك

seni öldürebilirim! Bana yatıştırıcı verdin!
أستطيع أن أقتلك بعد أن أعطيتنى الحبوب المهدئة