"أن أكتب" - Traduction Arabe en Turc

    • yazmayı
        
    • yazabilirim
        
    • yazardım
        
    • yazacağım
        
    • yazayım
        
    • yazmak
        
    • yazamam
        
    • yazmalıyım
        
    • yazabilirdim
        
    • yazmam
        
    • yazmamı
        
    • yazacaktım
        
    • yazmalıydım
        
    • yazmaktı
        
    • yazıp
        
    Seninle birlikte şarkı yazmayı çok isterim. Akşam görüşür müyüz? Open Subtitles حسناً، سأحب أن أكتب أغنية معك لنتكلم بهذا الشأن الليلة؟
    sen bana sadece avukatlık yetkisi vermedin senin kaderinde benim takdirimde bu boş sayfalara ben senin çöküş tarihini yazabilirim, istediğim zaman. Open Subtitles أنت لم تعطنى الوكالة فقط لكنك أعطيتنى الورقة الفارغة التى سأكتب عليها قدرك التي يمكن أن أكتب فيها تأريخ سقوطك عندما أحب
    Sana bir çek yazardım ama hesaptan hesaba para taşıyorum ve... Open Subtitles أود أن أكتب لكِ شيكاً لكني أقوم بنقل المال بين الحسابات
    Neler olduğunu yazacağım. Haydi, haydi! Bir kalem bulmak zorundayım! Open Subtitles علي أن أكتب ما حدث، هيا، علي أن أجد قلماً
    Will'e sıçanlarımıza baktığı için teşekkür etmek üzere çiçek gönderdiğimde karta ne yazayım? Open Subtitles أرسلت لويل الزهور لأشكره على مجالسة القوارض ماذا تظنين يجب أن أكتب فى البطاقه ؟
    Ancak çok fazla rüya gördüm başka bir şey hakkında yazmak artık imkânsız. Open Subtitles لكني حلمت كثيرًا البارحة. والآن من المستحبل أن أكتب عن أي شيء آخر.
    Yazdığımdan daha açık yazamam. Farklı bir dilde yazmıyorum. Open Subtitles لايمكنني أن أكتب بوضوح أكثر من هذا، إنه بالانجليزية
    Ama önce bir şeyler yazmalıyım böylece arkasından kendimi kahveyle ödüllendirebilirim. Open Subtitles لكن عليّ أولاً أن أكتب شيئاً ما بعدها سأكافئ نفسي بالقهوة
    Bunun yerine ona bir şarkı yazabilirdim. Open Subtitles كان يمكن أن أكتب لها أغنية بدلاً عن ذلك.
    Onlar gibi yazmayı öğrendim ve sonra kendim olarak yazmayı öğrendim. TED تعلمت أن أكتب مثلهن، وبعد ذلك تعلمت أن أكتب كما عليه أنا
    Bende tabi ki dedim, uyumasına yardımcı olmak için söyleyebileceği bir mantra yazmayı deneyeceğim. TED فقلت, نعم, سأحاول أن أكتب ترنيمة تعويذة يمكنها أن تغنيها لنفسها لتساعد نفسها لتنام
    Siyaseten yazmayı denedim ve kelimelerin beni hüsrana uğrattığını anladım. Open Subtitles حاوت أن أكتب شيئًا سياسيًا، لكن الكلمات دائمًا تخونني.
    Yani... bu çekin üstüne istediğiniz sayıyı yazabilirim Dr. Grant. Open Subtitles إذن قد يمكننى أن أكتب أية أرقام على هذا الوصل
    Mektup yazabilirim. Nereye yollayayım? Open Subtitles بأمكاني أن أكتب رسالة و لكن أخبرني لمن أبعثها
    Bana kalsa bu aile için daha mutlu biten bir son yazardım. Open Subtitles شخصياً، أودّ أن أكتب فقط نهاية سعيدة لتلك العائلة.
    Okuldan sonra günlüğüme onunla ilgili şeyler yazardım. Open Subtitles أقصد ، لقد اعتدت أن أكتب عليه في جريدتي كل يوم بعد المدرسة
    Benden fidye mektubu yazmamı istedin. yazacağım. Open Subtitles .سوف تريدون مني أن أكتب لكم فديّه سوف أكتبها
    Hayır, sadece... bunları aklımdayken yazayım dedim. Open Subtitles لا، إنني فقط رأيت أن أكتب كل هذه الأفكار و هي في رأسي ثم
    Evet, ani bir kendini yok etme isteği. Bir kitap yazmak istiyorum. Open Subtitles نعم، إنه تدمير ذاتي حقيقي ..أنا أريد أن أكتب كتاب, لذا أنا
    Ama Savoy için başka opera yazamam. Open Subtitles و لكن لا يمكنني أن أكتب المزيد من الأوبرات للسافوي
    Kısa bir hikaye, veya şiir veya başka birşey yazmalıyım. Open Subtitles للحصول على هذا التخرج فعلي أن أكتب قصة قصيرة أو قصيدة أو شيء
    Biyografini yazabilirdim, Reg. Open Subtitles ويمكنني أن أكتب سيرتك الذاتية ، وريج.
    Ve bu TED üyesinin adını karıştırmamak için buraya yazmam gerekti. Myshkin Ingawale, TED يتوجب علي أن أكتب اسم زميلي في تيد لكي أتجنب اللخبطة هنا. ميشكن إنغاوال،
    Resimleri kitap olarak yayınlıyorlar. Benden de tekst yazmamı istediler. Open Subtitles سيصدرون كتاباً عن الصور، ويريدون أن أكتب المادة الخاصة به.
    Sana bir not yazacaktım, Ama burada olduğuna göre sana söyleyebilirim. Open Subtitles كنت أريد أن أكتب إليك، ولكن بما أنك هنا الآن سأقول لك
    Biliyorum. Bunu sana yazmalıydım. Open Subtitles أعلم, سيكون عليّ أن أكتب عنّك.
    Ama annemim bilmediği bir şey vardı: hayatımı son derece sıkıcı buluyordum ve yapmak istediğim en son şey kendim hakkında yazmaktı. TED والذي لم تكن تعلمه هو اعتقادي أن حياتي كانت شديدة الملل, وأن آخر ماكنت أريد القيام به كان أن أكتب عن نفسي.
    Bir adam kızının gece çok korktuğunu ve onun için bir şarkı yazıp yazamayacağımı merak ettiğini söyledi. TED قال أحدهم أن إبنته خافت أثناء الليل وهل بإمكاني أن أكتب أغنية لها, أي إبنته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus