O lanet sergide, ona Onunla birlikte olmak istediğimi açık açık belli ettim. | Open Subtitles | .. جعلّت الأمر واضحاً في ذلك المعّرض السخيف بأني أريد أن أكون معه |
Dünyanın sonu yarın gelecekse, Onunla birlikte olmak isterdim. | Open Subtitles | لو كان العالم سينتهي غداً أريد أن أكون معه |
- Bunu duyan bunun, Onunla birlikte olmak istediğimi gösterdiğini sanır ama değil işte. | Open Subtitles | الأمر الذي تعتقدينه سيكون دليلا كافيا على أنني أريد أن أكون معه لكن لا |
Gecemde gündüzümde, beraber olmak istediğim kişi sensin. Bu kadar. | Open Subtitles | الشخص الذي أريد أن أكون معه في الليل والنهار هو أنتي |
Nerede veya hangi zamanda olduğumuz önemli değil yani. beraber olmak istediğim kişi sensin. | Open Subtitles | إذن، لا يهم المكان ولا الزمان، أنت من أريد أن أكون معه |
Çok tutkuluydu ve sürekli onunla olmak istiyordum. | Open Subtitles | كان شغوفًا جدًّا، ووددتُ أن أكون معه دومًا. |
Birlikte olmam gereken tek kişiyi onca boyutun içinden bulup her şeyi tam olarak hayal ettiğim gibi yaşamak. | Open Subtitles | لكي أجد وسط الأبعاد الشخص الذي مقدر لي أن أكون معه و يتم كل شىء تماما كما أتمني |
Sky'ı seviyorum ve Onunla birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | ! يا إلهي! أنا أحب سكاي، وأريد أن أكون معه جيد! |
Onunla birlikte olmak istediğimi söyledim ona. | Open Subtitles | أخبرتُه بأنني أريد أن أكون معه |
Onunla birlikte olmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أكون معه. |
Sadece Onunla birlikte olmak istemiştim. | Open Subtitles | كنت أريد أن أكون معه وحسب. |
Onunla birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون معه |
Ve Onunla birlikte olmak çok kolay. | Open Subtitles | و... ومن السهل جدًا أن أكون معه. |
beraber olmak istedigim baska biri var | Open Subtitles | فهناك شخصا أخر أريد أن أكون معه |
- Seni öptüm çünkü sen beraber olmak istediğim kişiydin. | Open Subtitles | - حينما قبّلتكَ، كان بسببِ أنّكَ الشّخص الذي أردتُ أن أكون معه. |
- Seni öptüm çünkü sen beraber olmak istediğim kişiydin. | Open Subtitles | - حينما قبّلتكَ، كان بسببِ أنّكَ الشّخص الذي أردتُ أن أكون معه. |
Fakat şu anda onunla beraber olmak da istemiyorum. | Open Subtitles | ولكني بالتأكيد لا أريد أن أكون معه الآن |
Babamla çok eğlenirdim. Hep onunla olmak isterdim. | Open Subtitles | أنا قضيت وقتاً ممتعاً مع أبي أردت دائماً أن أكون معه |
Şeker hastasıydı, bu yüzden her konuda onunla olmak zorundaydım. | Open Subtitles | كان مريض بالسكر، لذلك كان علي أن أكون معه في كل وقت من أجل هذا. |
Blawker'in haftalık anketini gördünüz mü bilmiyorum insanların sadece %13'ü onunla Birlikte olmam gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | لا أعلم إذا رايت استطلاع بلاوكيرز الاسبوعي ولكن 13٪ فقط من الناس يعتقدون أنني يجب أن أكون معه |
Birlikte olmam gereken türden bir adam. | Open Subtitles | نوع الرجال الذي يجب أن أكون معه. |