CIA bülteninden anladığım kadarıyla oğlun kaçırılmış. | Open Subtitles | على قدر فهمي لنشرة المخابرات المركزية أن إبنك تم إختطافه |
oğlun seni medya önünde küçük düşürüyor ve sen suçun senin oldğunu mu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعني ، أن إبنك قد شهر بك في الصحافة، وأنت تعتقد أنك المُلام. |
Senin Oğlunun, geçen hafta sonu dilini buzluğa yapıştırdığını söylüyorum. | Open Subtitles | أقول أن إبنك لصق لسانه في المجمد نهاية الاسبوع الماضي |
Oğlunun ölümle burun buruna olması... bütün suçlarını bağışlattı mı? | Open Subtitles | ،معرفة أن إبنك يواحه الموت جعلتك تغفر له أخطائه |
Peki, o zaman, oğlunuzun beyaz bir kızla çıktığını öğrendiğinizde nasıl hissettiniz? | Open Subtitles | حسنا,إذن ما الذي شعرت به عندما إكتشفت أن إبنك يواعد فتاة بيضاء؟ |
oğlunuzun giderek boğulduğunu ancak bir şey yapmadığınızı görüyorum | Open Subtitles | أفهم أن إبنك كان غارقاً و أنت لم تبذُلي أي جُهد لإنقاذه. |
oğlunuz tüm tıbbi çabalara rağmen, lösemi nedeniyle ölecekti. | Open Subtitles | أن إبنك سوف يموت من جرّاء اللوكيميا برغم كل الجهود الطبية المبذولة |
oğlun artık toplum tarafından kabul görecek, ve buradan büyüyecek. | Open Subtitles | والآن بعد أن إبنك تمت مطالبته علنا من قبل الملك، لقد إرتفعتِ منصباً |
Bir oğlun olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | أنت لم تخبرينني أن إبنك قد ولد أصلاً |
Eğer oğlun Fransa'daysa, onu senin için bulacağım. | Open Subtitles | لو أن إبنك في فرنسا سوف أجده من أجلك... شكراً |
Bence oğlun taraflar arasında ezildi. | Open Subtitles | أظن أن إبنك سُحِق بين الطرفين |
Oğlunu görebilir ailene bakabilirdin. Oğlunun açlıktan hasta düştüğü o kışlarda neredeydin? | Open Subtitles | , ربما رأيت أن إبنك نضج . وأصبح لك عائلة |
Beni ilgilendirmediğini iyi biliyorum ama Oğlunun senin üstüne çok geldiğini fark ettim. | Open Subtitles | انظر, أنا متأكدة أن ذلك ليس من شأنى لكنى لاحظت أن إبنك حقاً يقوم بالضغط عليك |
Oğlunun seninle konuşmak istediğini seziyorum her ne kadar korkunç derecede kurnazca davransa da. | Open Subtitles | أشعر أن إبنك ، يريد التحدث معكِ على الرغم من أنه بارع بشدة في الأمر |
Ve sen de Oğlunun dün gece seviştiğini duyarak yaptığım saygısızlığa katlanacaksın. | Open Subtitles | وأنت، سوف تعاني من مذلة... سماعك أن إبنك مارس الجنس الليلة الماضية. |
oğlunuzun yaşadığına inanmamız için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا ما يحملنا على الإعتقاد أن إبنك على قيد الحياة |
25 yıl önce polis oğlunuzun kendi isteğiyle gittiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | قبل 25 عاما شعرت الشرطة أن إبنك غادر لوحده,طواعية |
Gaston oğlunuzun... güvenliği için Paris'in dışına çıkarıldığını düşünüyor. | Open Subtitles | غاستون يعتقد أن إبنك أخذ إلى خارج باريس للأمان |
oğlunuzun sokaklarda kendini sattığından haberiniz yok mu? | Open Subtitles | هل تعين أن إبنك كان ... يعمل بالشوارع كعاهراً؟ |
Bence oğlunuz için hayatını bölümlere ayırmak duygularını yükümlülüklerinden ayrı tutarak ve başkalarının beklentilerine göre yaşamaya çalışmak gittikçe zor geliyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن إبنك عانى من صعوبة شديدة في التجزئة |
Pekala, çünkü aksi halde okulun dağıtıldığı gece okula zorla girenin oğlunuz olduğu gerçeğini gizlediğinizi müfettişe anlatırım. | Open Subtitles | حسنا, لأنه إن لم تفعل سأخبر المديرة التنفيذية كيف تسترت على حقيقة أن إبنك |