Dr. Adani'nin belirttiği gibi Emily'nin duyarlı bir insan olduğu bir gerçek mi? | Open Subtitles | هل هي حقيقة أن إيميلي كانت حساسة للقوى الخارجية كما تقترح الدكتورة إداني؟ |
Başta, Emily'nin yasadışı ilaçlar kullandığını düşündüm. | Open Subtitles | في البداية، ظننت أن إيميلي كانت تتعاطى بعض المواد المخدرة |
Sizce Emily tüm bakımını... | Open Subtitles | كان لديك إنطباع على أن إيميلي وضعت رعايتها |
-Yani Emily hem epileptik, hem de psikozlu muydu? | Open Subtitles | تعني أن إيميلي كانت مصابة بالذهان والصرع معاً؟ |
Sanık, Emily'nin kesintisiz tıbbi yardıma ihtiyacı olduğunu anlamalıydı. | Open Subtitles | كان على المتهم إدراك أن .. إيميلي كانت بحاجة إلى استكمال العلاج الطبي |
Eğer Emily'nin epileptik, şizofrenik veya şizo-epileptik olmadığına tanıklık edecek bir doktor bulamazsak kaybederiz. | Open Subtitles | اصغ، إذا لم نجد طبيباً لإثبات أن إيميلي لم تكن مصابة بالصرع أو الذهان أو الإختلال العقلي سنخسر القضية |
Bay Thomas, Emily Rose'un tıbbi tedavi gerektiren ciddi bir tıbbi rahatsızlık çekmekte olduğunu iddia etmiştir, başka bir şey değil. | Open Subtitles | أكد السيد توماس على أن إيميلي روز عانت من حالة مرضية شديدة تتطلب علاجاً طبياً، لا شيء آخر |
Bence Emily'nin içine şeytan girdiğini gösteren belirtilerin kaydı. | Open Subtitles | أظنه تسجيل لدلالات .. على أن إيميلي كانت مسكونة |
Annesi Maria aradı ve Emily'nin beni istediğini söyledi. | Open Subtitles | والدتها ماريا اتصلت بي قائلة أن إيميلي أرادت رؤيتي |
Peder Moore, madem Emily Tanrı'yı seviyordu, iyi bir insandı ve dindardı, sizce neden... | Open Subtitles | أب مور، بما أن إيميلي أحبت الرب وكانت إنسانة طبيعية ومؤمنة، لماذا تعتقد أن الرب |
Emily'nin epileptik olduğu gerçek değil. | Open Subtitles | إنها ليست حقيقة أن إيميلي كانت مصابة بالصرع |
Dur. Sence Emily bunu istemiş miydi? | Open Subtitles | انتظر، تعتقد أن إيميلي أرادت ذلك؟ |
Emily tecavüze uğrarken benim yan odada eğlendiğimi düşündüğünüze inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنكم تعتقدون أن إيميلي تم اغتصابها... وأنا جلست أنظر |
Yani size göre Emily tedavisine devam etseydi... | Open Subtitles | دكتور بريجر، برأيك، لو أن إيميلي - واصلت أخذ الجرعات |
Eğer ikimiz birden Emily "ümitsiz vakadır" diyorsak, | Open Subtitles | إذا كان إثنان منا يقولون أن إيميلي قضية خاسرة . |
Emily'nin Dedektif Cortes'in iletişime geçtiği tek arkadaşın olmadığını söyledin. | Open Subtitles | قلت أن " إيميلي " ليست الصديقة الوحيدة التي إتصلت بها " المحققة " كورتيز |
Emily'nin bana ulaşmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قال أن "إيميلي" كانت تحاول الوصول إلي. |
Emily asla onun himayesi altında güvende olmaz. | Open Subtitles | تعرف أن (إيميلي) لن تكون بأمان معه أبداً |
Emily kilo almış. | Open Subtitles | يبدو أن "إيميلي" قد زاد وزنها.. |
Hayır! Emily'nin benim kızım olduğunu biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أن إيميلي هي ابنتي |