Mükemmel sölenimizle karnımızı tıka basa doyurmadan önce birkaç şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | والآن .. يجب أن اقول بعض الكلمات قبل أن تغادروا وليمتنا الفخمه |
Hiç kimse beni neden dinlemiyor ben puan alabilecek bir şey söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أحد يستمع لي على أية حال لذا ما المفيد حتى لو حاولت أن اقول شيئا |
Size söyleyeyim, Greenleaf adı pek çok kapıyı açar. | Open Subtitles | بإمكاني أن اقول بأن إسم جرينليف سيفتح لك الكثير من الأبواب |
Sizin adamlarınız içinse aynı şeyi söyleyemem, Binbaşı. Bununla ilgili ne yapacaksınız? | Open Subtitles | لا يمكنني أن اقول المثل عن رجالك ايها الرائد مالذي ستفعله حيال ذلك ؟ |
Ondan daha iyi bir oyuncuyum ama dürüstçe söylemeliyim ki bir mucize bekliyoruz. | Open Subtitles | ..أنا أشبه بمقامر مقارنة به لكن يجب أن اقول بصدق أننا نتوقع حدوث معجزة |
Her şey çok kötüydü bunun dışında ne söyleyebilirim, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اقول شيئاً غير أن الأمور سائت تماماً |
Bir hafta öncesine kadar benim de ünlü olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط اريد أن اقول أنني كنت مشهورة إلى اسبوع مضى |
Ve paralel bir özetle, aynı şeyleri teknoloji, eğlence ve tasarım, hakkında da söylemek istiyorum, çünkü bence konular çok benzer. | TED | و كتلخيص لموضوع موازي أريد أن اقول نفس الشئ على الأبحاث التقنية, و عن الترفيه والتصميم لأني أعتقد انها موضوعات متشابهة. |
İlk olarak, bugün herkes gelemediği için... ne kadar üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أولاً , أحب أن اقول لكم آسف ذلك لكل شخص لم يستطيع أن يحضر اليوم |
Bunu söylemeye hakkım yok, ama bu bana yanlış geliyor. | Open Subtitles | وانا اعرف انا ليس لي الحق في أن اقول ذلك ويبدو انه مجرد خطأ |
söylemeye gerek yok, bu kızlar esnekti. | Open Subtitles | لقد تتابع الامر بدون أن اقول لقد كانت هؤلاء الفتيات ناعمات |
Size söyleyeyim, Greenleaf adı pek çok kapıyı açar. | Open Subtitles | بإمكاني أن اقول بأن إسم جرينليف سيفتح لك الكثير من الأبواب |
Sana bir şey söyleyeyim, hiç biriniz onu benim kadar tanımıyorsunuz. Evet, evet. | Open Subtitles | اسمح لي أن اقول لك شيئاً لا أحد منكم يعرفها كما أعرفها |
Onu tanıdığımı söyleyemem ama burada yaşıyor. | Open Subtitles | لا أسطيع أن اقول أنى أعرفه ، ولكنه يعيش هنا. |
Aramızda problemler olmadığını da söyleyemem.. | Open Subtitles | لا أقدر أن اقول انه لايوجد بعض الامور بيننا |
bu arda efendim şunu söylemeliyim ki | Open Subtitles | بالمناسبة سيدي،هل يمكن أن اقول شيء حول مركز التسوّق؟ |
söylemeliyim ki, bu şirket casusluğu işi eğlenceliymiş. | Open Subtitles | لابد أن اقول لك بأن عمل الاستخبارات التجاري هذا ممتع نوعا ما |
Aslına bakarsanız öyle bir şey olacağını size söyleyebilirim. | Open Subtitles | فى الواقع ، يمكننى أن اقول لك أن هذا سوف يحدث |
Tanrım, onlara gerçeği söylemeliydim ama şu anda gerçek, uydurabileceğim herhangi bir yalandan daha kötü. | Open Subtitles | ياللهي, كان لابد أن اقول لهم الحقيقة والان الحقيقة اسوء من الكذب حتي لا استطيع تأليفها |
Senin için anlamı olur mu bilmem ama üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | لا اعرف إن كانت ستعني الكثير لكن إن كانت تستحق , أردت أن اقول بأنني آسفة |