"أن الأمور" - Traduction Arabe en Turc

    • işler
        
    • her şey
        
    • şeylerin
        
    • her şeyin
        
    • olduğundan
        
    • işlerin
        
    • gittiğini
        
    • bir şeyler
        
    • gitmediğini
        
    • kötüye
        
    Görünüşe göre burada işler karışık, ama sanırım önce Magwar ile karşılıklı görüşeceğim. Open Subtitles يبدو أن الأمور معقدة هنا ولكن أظن أنني سأحاول مقابلت المدعو مقوار أولا
    Anlıyorum Dan, işler sarpa sardığından beri, senin için... basit bir resepsiyoncuyum ben. Open Subtitles فهمت، بما أن الأمور تغيرت لم أعد أعني لك أكثر من موظف استقبال
    Bazen düşünüyorum da, Kennedy öldüğünden beri her şey yokuş aşağı gidiyor. Open Subtitles أحيانا أعتقد أن الأمور قد أخذت فى التدهور منذ وفاة كينيدي سيناتور
    Biliyorum her şey kötü görünüyor ama baban zengin değil mi? Open Subtitles أعلم أن الأمور تبدو شاحبة لكن أبوك غني ، صحيح ؟
    Bir şeylerin biteceğini ama yine de dayanılabileceğini fark ederler. Open Subtitles أدركوا أن الأمور يُمْكِنُ أَنْ تَنتهي لَكنَّك ما زِلتَ باقياً
    - O uyanınca her şeyin yoluna gireceğinden emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد أن الأمور ستعود طبيعية عندما يستيقظ ؟
    Kuduz Köpek California'da olduğundan, işler onun için iyi gidiyor görünüyor. Open Subtitles ..الآن كون مادوغ في كاليفورنيا يبدو أن الأمور تسير لصالحه
    İyi bir işim de var. Yani... İşler yoluna giriyor. Open Subtitles لدي وظيفة جيدة الآن ، أعني أن الأمور تبدو مبشرة
    her şey yoluna girer Harvey. Zor günler olduğunu biliyorum ama işler düzeliyor. Open Subtitles سيكون الوضع على ما يرام، أعلم أن الأمور صعبة هنا لكن العمل يتحسن
    Çünkü bu yürü ve konuş düşüncesiyle işler daha yapılabilir, sürdürülebilir ve uygulanabilir olmaya başladı. TED لأنه عندما حدث ذلك مع فكرة السيرعلى الأقدام والحديث أن الأمور أصبحت قابلة للتنفيذ ومستدامة وقابلة للحياة.
    Bence işler çığırından çıktı. Open Subtitles حسناً , أعتقد أن الأمور تطورت بما فية الكفاية
    Duyduğum kadarıyla işler kontrolden çıkmış. Buldukları seni şaşırtmasın. Open Subtitles كما سمعت أن الأمور قد خرجت عن السيطرة ، لا تندهش لما سيجدوه
    Bütün keneleri topladık gibi duruyor umarım her şey tekrar yoluna girer. Open Subtitles يبدو أننا تمكنا منهم جميعاً أملين أن الأمور تعود إلى طبيعيتها هنا
    her şey değişti biliyorum, ama onu neden aranıza katmıyorsunuz? Open Subtitles أعرف أن الأمور تغيرت, لكن لم لا تكون لطيفاً معه
    Bazı şeylerin asla değişmeyeceğini düşünebilirsin ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yoktur ve hâlâ en iyisini yapmaya çalışırsın, değil mi? Open Subtitles الآن، ربما تقررين أن الأمور لن تتغير وأنكِ لا تستطيعين فعل أي شيء بهذا الشأن وستحاولين فعل كل ما تستطيعين رغم ذلك؟
    diye bağırırdı. Bu da bir şeylerin yolunda olmadığının kanıtıydı. TED لذلك كان هذا دليلاً أن الأمور لم تكن صحيحة
    Biz her şeyin plana uygun devam etmesini sağlayan kişileriz. Open Subtitles نحنُ مجموعة من الناس لنتأكد أن الأمور تسير حسب الخطة
    Chris Anderson: Peki işçilerin konuşmaları genelde hayatın zorluğu ve kötü oluşu üzerine miydi yoksa konuşmalarında hayatlarında bir ilerleme olduğu, her şeyin zamanla daha da güzel olacağı inancı mı hakimdi? TED ك.أ : هل كان هناك شعور منهم عبر القصص بأن الأمور كانت صعبة وسيئة، أو كان هناك رواية على شاكلة نمو في المستوى، بحيث أن الأمور مع مرور الوقت ستتحسن إلى الأفضل؟
    Annemin evine git ve her şeyin yolunda olduğundan emin ol. Open Subtitles عودي إلى منزل أمي. وتأكدي من أن الأمور هناك على ما يرام
    Size işlerin kötü olduğunu söylememe gerek yok. Bunu herkes biliyor. Open Subtitles لست بحاجة لأخبركم أن الأمور سيئة، الجميع يعرفون أن الأمور سيئة
    ve Afro-Amerikalı bir kadın olarak bir şeylerin iyiye gittiğini biliyorum. TED وبوصفي امرأة أمريكية أفريقية، أعرفُ أن الأمور أصبحت أفضل.
    Yanılıyor olabilirim ama maalesef o ikisi arasında kötü bir şeyler olmuş. Open Subtitles قد أكون مخطئة، لكنني أظن أن الأمور لا تسير بشكل جيد بينهما.
    Naziktik ama sen hala hiçbir şeyin yolunda gitmediğini biliyordun. Open Subtitles كنا مؤذبين، لكنك كنت تعلم دائما .أن الأمور ليست بخير
    Ama, sabit seyir işlerin iyi gittiğini göstermez, sadece daha kötüye doğru gitmiyorlar. TED ولكن هذا التوازن لايعني أن الأمور تتحسن بل مجرد أنها توقفت من الإتجاه للأسوأ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus