Bildiğimiz tek şey ise, tüm bu gürültüye rağmen, bu ülkede sağlık hizmetleri için Planın, aslında hiç plan olmaması. | TED | ما نعرفه هو، على الرغم من كل هذه الضجة، أن الخطة للرعاية الصحية في هذا البلد غير موجودة أساساً. |
Sana söylüyorum, aramızda köstebek çıktıktan sonra Planın önemi kalmadı. | Open Subtitles | اتفقنا أن الخطة لاغية في حال وجدنا فارة في غير محلها |
Sana söylüyorum, plan falan kalmadı artık, aramızda köstebek çıktıktan sonra Planın önemi kalmadı. | Open Subtitles | اتفقنا أن الخطة لاغية في حال وجدنا فارة في غير محلها |
Size, CTU'yla birlikte uyguladığınız Planın yetersiz olduğunu ileri sürüyorum. | Open Subtitles | وأعترف لك أن الخطة التي تسير عليها مع الوحدة غير مناسبة |
- "A" Planımız seni buradan götürmekti. | Open Subtitles | يعني أن الخطة الرئيسية هي محاولة اخراجكِ من هنا |
Planımız öyle değil miydi? | Open Subtitles | أعني، أن الخطة كانت كذلك صحيح؟ أكانت هناك خطة أخرى؟ |
Planın silahları bulup, polisleri aramak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن الخطة أَنْ نجدَ الأسلحة ونستدعي الشرطة. |
Planın, arabada oturup donmak olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اُدرك أن الخطة ان نبقى في السيارة ونتجمد حتى الموت |
Bak, sadece Planın adamı beni öldüremesin ya da senin peşine düşemesin diye öldürmek olmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمع، أريد أن أتأكّد فقط أن الخطة لم تكن قتله حتّى لا يستطيع قتلي أو يطاردك في مكتبك |
CTU için çalışıyorum. Esas Planın yakıt materyallerini nükleer programlarını yeniden oluşturmak için gizlice Kamistan'a getirmek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الخطة الأصلية كانت تهريب قضبان الوقود إلى الجمهورية الإسلامية |
Planın çalışacağından emin misin? | Open Subtitles | ـ هل أنت متأكد أن الخطة ستنجح يا دي الكبير؟ |
Planın beraber hareket etmemiz olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أن الخطة بالنسبة إلينا هو أن نبقى معاً |
Planın beklemek olduğunu, güvenlik çemberini aşmanın imkansız olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قُلت أن الخطة هى أن ننتظر وأنه من المستحيل عبور هذا الإغلاق الكامل والحماية |
Planın güvende olduğunu ve saldırının gerçekleşebileceğini bildirmesi lazım. | Open Subtitles | انه يحتاج للسماح 'م نعرف أن الخطة هي آمنة، أن الهجوم لا تزال تتحرك إلى الأمام. |
Sana Planın işlemeyeceğini düşündüren şey ne? | Open Subtitles | و ماذا جعلك تعتقد أن الخطة لم تنجح؟ |
Planın hava kararınca Damascus'ta olmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن الخطة هي بلوغ ""دماسكس"" في الليل. |
Planın orta yollu olmasını istiyor musunuz? | Open Subtitles | أتريدون أن تتأكدوا أن الخطة معتدلة؟ |
Planın zaten onun fikri olmadığını söyledi. | Open Subtitles | تقول أن الخطة لم تكن فكرتها من البداية |
Şüpheliye istediğini vermeme Planımız vardı ya? | Open Subtitles | تعلمين أن الخطة هي ألا نمنح الجاني ما يريده؟ |
Planımız ona itiraf ettirmek sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن الخطة كانت أن نحمله على الاعتراف |