Farkına varamadıkları şu ki, güvercin kafesine uyacak tek şey bir güvercindir. | Open Subtitles | الذى لا يدركونه أن الشئ الوحيد الذى يناسب برج الحمام هو الحمام |
Onun hakkında öğrendiğim tek şey acıya karşı dikkate değer bir dayanıklılığı olduğu. | Open Subtitles | أعني , أن الشئ الوحيد الذي تعلمته منه أنه لديه تحمل رائع للآلام |
Sence yapabileceğim tek şey bir insanın hayatını mahvetmek midir? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الشئ الوحيد الذى سأفعلة بأى شخص هو أن أفسدهم |
Sence de çocukken bizi korkutan şey bizi almak için geri gelmiş olamaz mı? | Open Subtitles | ألا تعتقدى أنه من المحتمل أن الشئ الذى أخافنا ونحن صغار عاد مره أخرى |
Görünüşe göre olan tek şey... saçmalığını saçman için kendi televizyon programını yapmanın teklif edilmiş olması. | Open Subtitles | ما يبدو أن الشئ الوحيد الذي يحدث هو أنه تم عرض عليكِ برنامج تلفازي خاص لتقولي تفاهتكِ |
Senin kim olduğunu tanımlayan her şey, elinden alınsaydı ne yapardın? | Open Subtitles | ما كنتِ لتفعلينه لو أن الشئ الذي يحدد هويتكِ تم أخذه منكِ؟ |
Orada ellerindeyken beni hayatta tutan tek şey seninle birlikte olma düşüydü. | Open Subtitles | أتعلم أن الشئ الوحيد الذي .. أبقاني على قيد الحياة ،عندما كنت مُحتجزة هي فكرة وجودي معك |
Sonuçta onun burada kalmasını sağlayabilecek tek şey... sensin. | Open Subtitles | لكون أن الشئ الوحيد المحتمل الذى قد يعرقلها هو أنت |
Sanırım şu anda iyi olan tek şey benim de adım adım ölüme yaklaşıyor olmam. | Open Subtitles | والآن، أظن أن الشئ الجيد الوحيد هو أنني أبدو وكأنني أحتضر أيضاً. |
Bana göre en önemli şey, başarılı veren tarafların olduğu kültür kurmak istiyorsanız takımınıza kimi alacağınızı düşünmeniz gerektiğidir. | TED | لكني أعتقد أن الشئ الأكثر أهمية هو ، إن اردت التأسيس لثقافة عطاء ناجحة، لابد أن تختار رئيس الفريق بعناية . |
diye soruyorlar. Cevabım, yapmamız gereken en önemli şeyin, yapmamız gereken en önemli tek bir şey olduğunu unutmak olduğu. | TED | و إجابتي هي, أن الشئ الأكثر أهمية و الذي نحتاج ان نقوم به هو أن ننسى موضوع ان مسألة أن هناك امرا واحدا مهما علينا القيام به. |
Dinle, bence göz ardı ettiğimiz şey... Yani herkes bir şeyi unutuyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الشئ الذى نغفله و ينساه الجميع |
Ve seninle aramızdaki şey de çok karmaşıktı. | Open Subtitles | حسناً. أعتقد أن الشئ مابينى وبينك .. |
Hemfikir olduğumuza göre, intikam fantezilerini önemsiz göstermeye çalışıyorum, bu yüzden minicik şeyleri öldürme çılgınlığının iyi bir şey olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | فقط إذا كان لدينا الهدف نفسه. أنا أحاول التقليل من آوهامه للإنتقام. لذا لستُ واثقاً من أن الشئ الصحيح لفعله الأن هو الإستمتاع بقتل الأشياء الصغيرة. |
Bu böyle olmayacaktı, bu yüzden onları, en azından bazılarını, o duvarda yine bir delik açıp uygun insan dışı hayvanları gerçek kişiler olmaları için o delikten diğer tarafa doğru beslemeye başlamanın işe yarayabilecek tek şey olduğuna karar verdim. | TED | لم اكن اذهب الى العمل ,لذلك قررت أن الشئ الوحيد الذي سيذهب الى العمل هو على الاقل ان بعض منهم يجب ان ينقل عبر فتحة بامكاننا فتحها مرة اخرى في هذا الحائط لتبدأ التغذية المناسبة للحيوانات غير البشرية من خلال هذه الفتحة على الجانب الآخر يوجد الأشخاص الاعتباريين. |
Korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. | Open Subtitles | "... أن الشئ الوحيد الذى يجب أن نخافه، هو" "الخوف ذاته" |
Meadow'un dünyada en çok istediği şey çok açıktı... kendinin tanımlayacağı şey... zamanını ve yeteneğini ortaya koyacağı, herşeyini... hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği belli olan restaurant hayali... | Open Subtitles | كان من الواضح أن الشئ الذي أرادته (ميدو) أكثر من أي شئ في العالم الشئ الذي أرادته أن يكون مُعرّفاً لها هو إعطائها مكان لوضع وقتها ومواهبها لكل شئ |