"أن بن" - Traduction Arabe en Turc

• Ben'in

Ekibe baktığımda, Ben'in görevi yöneteceğini umut ediyordum.
بالنسبة إلى رغبات الطاقم، توقّع أن بن قادر على أن يطير بالسفينة

Ben'in alfabe öğretmek için adam aradığını sanmıyorum.
لا أظن أن بن يحتاج للمساعده في حروف الهجاء بالتأكيد لا

Ben'in de Riley'e karşı duyguları olduğunu görmek için doktor olmaya gerek yok.
و أقصد لا داعي لأخذ دكتوراة لرؤية أن بن من الواضح انه لديه مشاعر لها

Phoebe, Ben'in de kız olacağından emindin.
! فيبي ، لقد كنتِ متأكدة أن بن سيكون بنت

Phoebe, Ben'in de kız olacağından emindin.
فيبي" لقد كنت متأكده" أن "بن" سيكون فتاه هل رأيته من خلال كره؟

Her zaman Ben'in sonunda seni bana karşı döndüreceğini biliyordum ama, senin böyle bir şey yapacağını hiç bilmiyordum.
كنت أعلم أن "بن" سيجعلك ضدي لكنني لم أعتقد بأنكِ ستفعلين شيئًا كهذا

Ben'in sonunda seni bana karşı kullanacağını biliyordum, ama senin böyle birşey yapacağını asla düşünmemiştim.
كنت أعلم أن "بن" سيجعلك ضدي لكنني لم أعتقد بأنكِ ستفعلين شيئًا كهذا

Ben'in bir tür dünya kahramanı olduğunu hep derdim.
أقول دائماً أن بن نوع من إنقاذ العالم.

Sadece Ben'in yine de geldiğini söyleyecektim.
كنت فقط سأقول أن بن ظهرت على أي حال.

Ben'in ciddi ciddi Eddie'yi yanınıza alacağını mı düşünüyorsun?
انت تعتقد حقا أن بن يحرك ايدي بالداخل؟

Şu şaklayıp duran Hop'a Ben'in bana bir kutu Küba bıraktığını söylesene.
أخبري "هوب سينق"، أن بن ترك لي علبة الكوبيين.

Ben'in "Küçük ve sessiz olsun" dediğini biliyorum.
أعلم أن (بن) قال : "لا تقيموا جنازةً ضخمة"

Çocuklar, Ben'in böyle bir şey yaptığını hayal edebiliyor musunuz?
هل تتصوروا أن (بن) كان بامكانه القيام بذلك؟

Yaşadığı onca şeyden sonra Walter, Ben'in iyi olduğunu duyunca sevinecektir.
بعد ما مر به (والتر)، سيكون سعيداً حين يعلم أن (بن) بخير.

Lacy, Ben'in bağlantısından haberdar mıydın?
هل تعلم أن بن متورط؟

- Bu Ben'in hoşuna gide--
أظن أن بن سيعجبه

Sanırım Ben'in çok çalışmasından şikayet ediyordun.
ظننتك قلت أن بن يعمل كثيرا

Tanrım, Ben'in olmayan ilişkimizi alıp onu bir köşeye atmasına inanamıyorum.
يا الهي , لا أصدق أن (بن ) , أخذ علاقتنا المزيفة ورماها بعيداً

Ben'in Riley'le ilgilenmediğinden oldukça eminim.
أنا متأكد تماماً أن (بن) لايميل في الحقيقه إلى (رايلي)

Fakat, Ben'in suç sayısı hikayesinde bir cevaba ihtiyacı olduğunu biliyorum.
لكن الذي أعرفه أن (بن) بحاجة إلى الإجابة بخصوص قصة أرقام الجريمة.