"أن بوسعي" - Traduction Arabe en Turc

    • edebileceğimi
        
    • olabileceğimi
        
    • Ben yapacağım
        
    • dokunabilirse
        
    • iyi yapacağımı
        
    • olabileceğime inanmıştım
        
    Bu olayda bana kazık atarsan da hayatını perişan edebileceğimi biliyorsun. Open Subtitles وإن أوقعتَ بي في هذا، فأنتَ تعلم أن بوسعي جعل حياتك بائسة
    Yardım edebileceğimi anlayabilmeniz için acaba kiminle konuşmam gerekiyor? Open Subtitles لمن يجب أن أتكلم لأجعلكم تفهمون أن بوسعي المساعده
    Senin işinine dahil olabileceğimi düşünmezdim. İşlerin çok çabuk değişiyor. Open Subtitles لا أعتقد أن بوسعي المكوث في تجارتك فهي سريعة التغير
    Senin işine dahil olabileceğimi düşünmezdim. İşlerin çok çabuk değişiyor. Open Subtitles لا أعتقد أن بوسعي المكوث في تجارتك فهي سريعة التغير
    Ben yapacağım dedim. Derdin nedir senin? Open Subtitles قلت أن بوسعي إصابته، ما خطبكِ؟
    Ben yapacağım dedim. Derdin nedir senin? Open Subtitles قلت أن بوسعي إصابته، ما خطبكِ؟
    Peki ya o sese, kafanın içindeki o sese bir yardımım dokunabilirse? Open Subtitles إنه ذلك الصوت، الصوت الذي برأسك، ماذا لو أن بوسعي مساعدتك ؟
    Daha sonra da her şeyi Chris için nasıl iyi yapacağımı öğrendim. Open Subtitles في ذلك الوقت أدركت أن بوسعي تصحيح الأمور لأجل كريس
    Cesur olabileceğime inanmıştım. Abraham gibi bir mücadeleci olabileceğimi düşünmüştüm. Open Subtitles خلت أن بوسعي الصيرورة جسورًا، والغدوّ ناجيًا كما كان (إبراهام)
    Bu yüzük meselesini başlatan şey zaten bir vampiri alt edebileceğimi düşünecek kadar kızgın olmamdı. Open Subtitles ما بدأ عمل الخاتم هو غضبي بما فيه الكفاية لأظنُّ أن بوسعي مجابهة مصّاص دماء.
    - O konuda da yardım edebileceğimi umuyorum. Open Subtitles آمل أن بوسعي تقديم المساعدة حيال ذلك أخيرًا.
    Ya sana ALS'yi tedavi edebileceğimi söylersem? Open Subtitles ماذا لو أخبرتك أن بوسعي شفاء التصلب الجانبي الضموري؟
    Daha fazla devam edebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد أن بوسعي فعل ذلك بعد الآن
    Ama Jason hayatınızın parçası olmaya hazır değilse ben de olabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لكن مالم يكن جايسن مستعداً ليكون جزءاً من حياتك لا أعتقد أن بوسعي أن أكون جزءاً من حياتك
    Ben kendime bile yardım edemezken onlara yardımcı olabileceğimi mi düşünüyorsun? Open Subtitles لم أتمكن من مساعدة نفسي و تظنين أن بوسعي مساعدتهم؟
    - Umarım öyledir. Her zaman olabileceğimi söylediğin adam olmak istedim. Open Subtitles آمل ذلك , أودّ أن أكون المرء الذي أخبرتِني دائمًا أن بوسعي غُدوّه
    Güçlü olabileceğimi sanmıyordum. Güçlü olabileceğimi düşünmüyordum. Open Subtitles لم أعلم أنّي قد أكون قويّة، لم أعلم أن بوسعي ذلك.
    Ben yapacağım dedim. Derdin nedir senin? Open Subtitles قلت أن بوسعي إصابته، ما خطبك ؟
    Peki ya o sese, kafanın içindeki o sese bir yardımım dokunabilirse? Open Subtitles إنه ذلك الصوت، الصوت الذي برأسك، ماذا لو أن بوسعي مساعدتك ؟
    Başkaları için çalışmaktan sıkıldım ve bu işi patronlarımdan daha iyi yapacağımı biliyordum. Open Subtitles لقد سمئتُ من العمل لصالح أناس آخرين وكنت أعلم أن بوسعي أداء عمل أفضل من رؤوسائي.
    Cesur olabileceğime inanmıştım. Abraham gibi bir mücadeleci olabileceğimi düşünmüştüm. Open Subtitles خلت أن بوسعي الصيرورة جسورًا، والغدوّ ناجيًا كما كان (إبراهام)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus