Bu olayda bana kazık atarsan da hayatını perişan edebileceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | وإن أوقعتَ بي في هذا، فأنتَ تعلم أن بوسعي جعل حياتك بائسة |
Yardım edebileceğimi anlayabilmeniz için acaba kiminle konuşmam gerekiyor? | Open Subtitles | لمن يجب أن أتكلم لأجعلكم تفهمون أن بوسعي المساعده |
Senin işinine dahil olabileceğimi düşünmezdim. İşlerin çok çabuk değişiyor. | Open Subtitles | لا أعتقد أن بوسعي المكوث في تجارتك فهي سريعة التغير |
Senin işine dahil olabileceğimi düşünmezdim. İşlerin çok çabuk değişiyor. | Open Subtitles | لا أعتقد أن بوسعي المكوث في تجارتك فهي سريعة التغير |
Ben yapacağım dedim. Derdin nedir senin? | Open Subtitles | قلت أن بوسعي إصابته، ما خطبكِ؟ |
Ben yapacağım dedim. Derdin nedir senin? | Open Subtitles | قلت أن بوسعي إصابته، ما خطبكِ؟ |
Peki ya o sese, kafanın içindeki o sese bir yardımım dokunabilirse? | Open Subtitles | إنه ذلك الصوت، الصوت الذي برأسك، ماذا لو أن بوسعي مساعدتك ؟ |
Daha sonra da her şeyi Chris için nasıl iyi yapacağımı öğrendim. | Open Subtitles | في ذلك الوقت أدركت أن بوسعي تصحيح الأمور لأجل كريس |
Cesur olabileceğime inanmıştım. Abraham gibi bir mücadeleci olabileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | خلت أن بوسعي الصيرورة جسورًا، والغدوّ ناجيًا كما كان (إبراهام) |
Bu yüzük meselesini başlatan şey zaten bir vampiri alt edebileceğimi düşünecek kadar kızgın olmamdı. | Open Subtitles | ما بدأ عمل الخاتم هو غضبي بما فيه الكفاية لأظنُّ أن بوسعي مجابهة مصّاص دماء. |
- O konuda da yardım edebileceğimi umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن بوسعي تقديم المساعدة حيال ذلك أخيرًا. |
Ya sana ALS'yi tedavi edebileceğimi söylersem? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك أن بوسعي شفاء التصلب الجانبي الضموري؟ |
Daha fazla devam edebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد أن بوسعي فعل ذلك بعد الآن |
Ama Jason hayatınızın parçası olmaya hazır değilse ben de olabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن مالم يكن جايسن مستعداً ليكون جزءاً من حياتك لا أعتقد أن بوسعي أن أكون جزءاً من حياتك |
Ben kendime bile yardım edemezken onlara yardımcı olabileceğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | لم أتمكن من مساعدة نفسي و تظنين أن بوسعي مساعدتهم؟ |
- Umarım öyledir. Her zaman olabileceğimi söylediğin adam olmak istedim. | Open Subtitles | آمل ذلك , أودّ أن أكون المرء الذي أخبرتِني دائمًا أن بوسعي غُدوّه |
Güçlü olabileceğimi sanmıyordum. Güçlü olabileceğimi düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أنّي قد أكون قويّة، لم أعلم أن بوسعي ذلك. |
Ben yapacağım dedim. Derdin nedir senin? | Open Subtitles | قلت أن بوسعي إصابته، ما خطبك ؟ |
Peki ya o sese, kafanın içindeki o sese bir yardımım dokunabilirse? | Open Subtitles | إنه ذلك الصوت، الصوت الذي برأسك، ماذا لو أن بوسعي مساعدتك ؟ |
Başkaları için çalışmaktan sıkıldım ve bu işi patronlarımdan daha iyi yapacağımı biliyordum. | Open Subtitles | لقد سمئتُ من العمل لصالح أناس آخرين وكنت أعلم أن بوسعي أداء عمل أفضل من رؤوسائي. |
Cesur olabileceğime inanmıştım. Abraham gibi bir mücadeleci olabileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | خلت أن بوسعي الصيرورة جسورًا، والغدوّ ناجيًا كما كان (إبراهام) |