Bu akşam götürebilir misin? | Open Subtitles | هلّ بالإمكان أن تأخذه بعد ظهر اليوم؟ |
- Lütfen onu, oraya götürebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع من فضلك أن تأخذه إلى هناك ؟ - بالطبع - |
Onu aşağı götürebilir misin? | Open Subtitles | أتمانع أن تأخذه إلى أسفل0 |
Onu götürmelisin ve ne kadar sürerse sürsün onu korumalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذه معك ، يجب ان تحميه مهما حدث. |
Evet, belki de onu, Barbra Streisand konserine götürmelisin. | Open Subtitles | نعم، ربما يجب أن تأخذه الى حفلة باربرا سترايزند الموسيقيَة - أيها الكلب الشاذ الغبي |
Eğer tamirciye götürüp baktırabilirsen harika olur. | Open Subtitles | إذا هل يمكن أن تأخذه إلى ميكانيكي ويكون له ننظر في الأمر، من شأنها أن تكون كبيرة. |
Çalışmıyor. Dr. Aziz'e götürmen gerek bunu. | Open Subtitles | إنه لا يعمل عليك أن تأخذه لـ د. |
Amos, bu David. - Kendisini evin atölyesine götürebilir misin? | Open Subtitles | (راموس), هذا (دايفد), أيمكنك أن تأخذه إلى الجهات المحلية؟ |
Onu kız kardeşine götürmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تأخذه فقط الي بيت شقيقتك |
Giderken onu da götürmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تأخذه معك |
Senin doktora götürmelisin onu. | Open Subtitles | يجب أن تأخذه لطبيبك |
Onu ilçe karakoluna götürmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تأخذه إلى مقاطعة أخرى |
Evine götürüp sen baksan olmaz mı? | Open Subtitles | تتمنّى أن تأخذه فحسب إلى بيتك وتعتني به بنفسك؟ |
Onu teknik servise götürüp açtırmanı sabah da masamda olmasını istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أريدك أن تأخذه للخدمات التقنيّة وجعلهم يفتحونه، ويكون على مكتبي في الصباح. |
Eric, haftaya babanın kontrolü var, senin götürmen gerek. | Open Subtitles | (إريـك) والدك له فحص دوري الأسبوع المقبـل ، أريدك أن تأخذه |
Şimdi onu Orkide istasyonundaki Dr. Chang'e götürmen gerek. | Open Subtitles | والآن أريدك أن تأخذه إلى الد. (تشانغ) في "السحلبيّة" |