O kedi bir vahşi ve barınağa kapatılması gerek. | Open Subtitles | هذا القطُ وحشي, وعليكِ أن تأخذيه إلى الملجأ |
O kedi bir vahşi ve barınağa kapatılması gerek. | Open Subtitles | هذا القطُ وحشي, وعليكِ أن تأخذيه إلى الملجأ |
Görünüşe göre ikimiz de burada istenmiyoruz. Çocuğu eve götür avcı. | Open Subtitles | يبدو أن كلا الشابين ليسا مرحبان بهما يجب أن تأخذيه إلي البيت يا مبيدة |
Bunu istediğim için üzgünüm ama, lütfen onu da yanında götür. | Open Subtitles | أسف لكن, هل يمكن أن تأخذيه معك؟ |
Şey, Onu almanı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، أريدك أن تأخذيه معك. |
Onu almanı istiyorum. | Open Subtitles | أودّك أن تأخذيه. |
Makaleyi bitirdiğimiz zaman istersen götür, çölün ortasında bir benzinciye bırak. | Open Subtitles | وبعد أن تنتهي المقالة، يمكنكِ أن تأخذيه إلىصحراء.. -وتتركيه في محطة غاز |
Lüften onu helikopter pistine götür. | Open Subtitles | أرجوكِ أن تأخذيه إلى مدرج المروحية |
O zaman onu hastaneye götür. | Open Subtitles | من الأفضل أن تأخذيه إلى المستشفى. |
Melosa Onu almanı isterdi. | Open Subtitles | (ميلوسا) كانت تريدكِ أن تأخذيه |