Yanıma gelecek bir yol bulmalısın. - Dediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | يجب أن تجد طريقة لتكون معي هل تفهم ما أقوله؟ |
Başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تعتقله هكذا عليك أن تجد طريقة أخرى |
Bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | أعرف ذلك، لكن يجب أن تجد طريقة لتنجح بذلك |
Cidden, sürekli Beebee'yi aramadan yaşamanın bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | بجد حاول أن تجد طريقة لتعيش فيها بدون أن تتكلم مع بيبي |
Faturalandırılamayan işleri devretmenin bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تجد طريقة للتخلص من المهام غير المربحة |
Tamam, bunu düzeltmenin bir yolunu bul, beni düzelttiğin gibi. | Open Subtitles | حسناً ، يجب عليك أن تجد طريقة لمساعدتها ، كما ساعدتني |
Fakat şimdi yavrularının, kritik ilk yıllarını atlatmalarını sağlamak için bir yol bulmalıydı. | Open Subtitles | لكن الآن , عليها أن تجد طريقة لحماية أشبالها خلال عامهم الأول الحاسم, |
Sheldon, Penny'le uğraşmak için daha iyi bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | شيلدون, عليك أن تجد طريقة أفضل للتعامل مع بيني |
Neyse, bence stresini hafifletmek için bir yol bulmalısın içini döküp rahatlayacak, seni eğlendirecek bir şey. | Open Subtitles | على أي حال أظن أنك تحتاج أن تجد طريقة للتخلص من التوتر وللترويح عن نفسك والمرح قليلًا |
Karınla iletişim kurmak için daha iyi bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | لابد أن تجد طريقة أفضل للتواصل مع زوجتك |
Yaşlı adama yaklaşmak için başka bir yol bulmalısın, çünkü Violet Nottingham sakız çiğneyen bir hademe ile birlikte olmaz. | Open Subtitles | لكن هذا لن ينجح , عليك أن تجد طريقة أخرى للتقرّب من العجوز لأن لدي ما أقوله لك فيوليت نوتنغهام لن تواعد رجل صيانة يديه قذرتان |
Ama onlarla yaşamak için bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | لكن يجب عليك أن تجد طريقة للتعايش معها |
Başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تجد طريقة أخرى |
Sadece amcanın güvenini kazanmanın bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | اسمع, عليك فقط أن تجد طريقة لكسب ثقة عمك. |
Eğlenceyi başlatmam için bana işaret vermenin bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | كل ما عليك هو أن تجد طريقة لإعطائي إشارة حين تكون مستعداً للهروب |
Seth, bunun bize bağlanmadan yapılmasının bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | سيث عليك أن تجد طريقة لتحقق ذلك لكن دون ربطه بنا. |
Öyleyse, Onları gözünün önünden itmenin bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن تجد طريقة لطردها ثانيةً |
...faturalandırılamayan işleri devretmenin bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تجد طريقة للتخلص من المهام غير المربحة |
Sörf tahtasını almanın bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تجد طريقة للحصول على هذا اللوح |
Sörf tahtasını almanın bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تجد طريقة لإستعادة اللوح |
Öyleyse, yakalanmamanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | من الأفضل إذاً أن تجد طريقة حتى لا يمكسوا بك |
İkizleri bir araya getirmek için bir yol bulmalıydı. | Open Subtitles | لابد أن تجد طريقة تجمع بها التوأم معا |