"أن تجلب" - Traduction Arabe en Turc

    • getirmelisin
        
    • getirsin
        
    • getiremezsin
        
    • getirebilirsin
        
    • getirebilir misin
        
    • i getirmen
        
    Gidip bir doktor getirmelisin yada en azından buraya gelip, bu şeyi üzerimden kaldır. Open Subtitles عليك أن تجلب طبيباً أو على الأقل أن تأتي إلى هنا وتنزع هذا الشيء عني.
    Bu adamla ilgili bana bir sey getirmelisin. Onu salivermeden 3 veya 4 günüm var. Open Subtitles عليك أن تجلب ليّ شيئاً على هذا الرجل، لديّ 3، ربما 4 أيام قبل أن أطلق سراحه.
    Bu pasta mutluluk, şans ve başarı getirsin sana! Open Subtitles نتمنى أن تجلب لك كعكتنا السعادة الحظ السعيد والنجاح
    Bak, burası bir bar, içkini yanında getiremezsin. Open Subtitles ألا تلاحظ، في هذه الحانة، لا يمكنك أن تجلب زجاجتك الخاصة
    Ama birkaç çerçeveci getirebilirsin. Her yerin yeniden ölçülmesini istiyorum. Open Subtitles لكن أريد منك أن تجلب مخططين لإعادة احتساب قياسات الهيكل
    Hey, Jerry, yatak odamdaki dolaptan havlu getirebilir misin? Open Subtitles جيري , هل بإمكانك أن تجلب المنشفه من خزانة غرفت نومي ؟
    Ted, senin cheesecake'i getirmen gerekiyordu ama onun yerine iki alışveriş torbası ve daha önce hiç görmediğimiz bir kadın getirmişsin. Open Subtitles (تيد) من المفترض أن تجلب كعكة جبن لكن بدلاً عن ذلك جلبت كيسان من البِقالة
    Jerry, buraya kıyafet getirmelisin. Open Subtitles جيري، عليك أن تجلب لي بعض الملابس هنا.
    -Al şunu. Oradan bir şey getirmelisin. Open Subtitles أحتفظ بها عليك أن تجلب شيء من منزله
    Çocuğu bana, Dublin'e getirmelisin. Open Subtitles أنت يجب أن تجلب لي الولد في دبلن.
    Belki de bize kötü şans getirsin diye büyü yapmıştır! Open Subtitles ربما قد طرحه نقمة على المنزل أن تجلب لنا سوء الحظ!
    - Söyle bir de pasta getirsin! Open Subtitles - - ورجاءً أخبريها أن تجلب الكعكة!
    Petronela'ya söyler misin fön makinesini getirsin? Open Subtitles ممكن أن تقولي لـ(بترونيلا) أن تجلب مجفف الشعر؟
    Aptal bir film için uzaylıları buraya getiremezsin. Open Subtitles لايمكنك أن تجلب فضائيين إلى هنا لأجل فلم غبي وحسب
    Birinin işyerine piknik sepeti getiremezsin tabi park bekçisi değilse! Open Subtitles لا يجب أن تجلب سلة النزهة إلى مكان عمل شخص ما مالم يكونوا حراس متنزه!
    Okula dolu silahları getiremezsin. Open Subtitles لايمكنك أن تجلب أسلحة محشوة إلى المدرسة!
    Ben gidince, eşyalarını getirebilirsin. Open Subtitles سونا وجاكوزي في الخلف خلف الخزانة المتحركة مباشرة عندما أحزم حقائبي مباشرة تستطيع أن تجلب أشيائك
    Evet severim Harika..2 bilet var..arkadaşını getirebilirsin Open Subtitles رائع، هناك تذكرتان لذا يمكنك أن تجلب صديقك
    İstediğin herkesi getirebilirsin, ihtiyacın olan tüm destek gücüyle gelebilirsin ama bunun kesinlikle aramızda kalmasını isteyeceksin. Open Subtitles تستطيع أن تجلب كل الدعم الذي تريد، لكن ستريد أن تبقي هذه الصرامة بيننا
    Inés'i evime getirebilir misin? Open Subtitles هل تعتقد بأنك يمكن أن تجلب إيناس إلى بيتي؟
    Leo, bana biraz ekmek getirebilir misin? Open Subtitles مهلاً , ليو , هل يمكنك أن تجلب لي بعض الخبز ؟
    Bir avuç da kuru üzüm getirebilir misin lütfen? Open Subtitles هل يمكنك أيضا أن تجلب لى حَفْنَة من الزبيب ؟
    Daniel, Kate'i getirmen harika bir fikir! Open Subtitles (دانيال)، كانت فكرة عظيمة أن تجلب (كات)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus