"أن تخبرها" - Traduction Arabe en Turc

    • söyler
        
    • anlatmalısın
        
    • söylemelisin
        
    • söyleyebilirsin
        
    • söylemen
        
    • ona söylemek
        
    Bir daha bunun asla olmayacağını ve ondan uzak duracağımı söyler misin? Open Subtitles أيمكنك أن تخبرها فقط ان هذا لن يحدث مجدداً أبداً وسأبقى بعــيداً
    Ona söyler misin, bana öyle bakmayı kessin. Open Subtitles هل تستطيع أن تخبرها أن تتوقف عن التحديق فىّ هكذا؟
    anlatmalısın, saklayamazsın. Open Subtitles يجب أن تخبرها ، لا تستطيع أن تخبي عنها ذلك
    Neler hissettiğini ona anlatmalısın. - Ona iyi gelir. Open Subtitles ينبغي أن تخبرها بشعورك، فإنّ ذلك سيكون له أثر إيجابيّ عليها.
    Ona ne hissettiğini söylemelisin, her kimse artık o kadın. Open Subtitles يجب أن تخبرها بما تشعر به، أياً كان من هي.
    Bence Ajan Vaughn karına, görüşmek için gönderildiğiniz adamın kimliğini bildiğini ve bazı çıkarlar için ikinizin de bu görevden alınması gerektiğini söylemelisin. Open Subtitles أعتقد أنك يجب أن تخبرها أنك تعلم هوية القاتل من الرجل الذي ستقابله وحدث بعد ذلك تضارب مصالح بينكم
    Ben annen olacağım, ve ona ne söylemek istiyorsan söyleyebilirsin. Open Subtitles سألعب دور أمك ويمكنك أن تخبرها ما تود أن تخبرها.
    Ona gerçeği söyleyebilirsin, ama sonra bütün saçmalıklarınla birlikte cankurtaran kulübesine taşınmak zorunda kalırsın. Open Subtitles يمكنك أن تخبرها بالحقيقة لكن سيتوجب عليك أن تجمع أغراضك و تنتقل إلى محطة حارس الأنقاذ
    Ona beraber kalamayacağınızı söylemen lazım. Open Subtitles حسناً ، عليك أن تخبرها أن لايمكنها الإنتقال للعيش معك
    Tek yapman gereken bunu ona söylemek. Open Subtitles أنت تعلم أنك تحبها. الآن فقط عليك أن تخبرها
    Ona işi bitince sundurmanın oraya atmasını söyler misin? Open Subtitles أيمكنك أن تخبرها أن ترميها على السقيفة عندما تنهى قرأتها؟
    Onunla konuşursan ona en iyi arkadaşımı kaybettiğimi söyler misin? Open Subtitles لو تحدثت معها فهل يمكنك أن تخبرها أننى أشعر وكأننى فقدت أعز صديقاتى؟
    Ben gay değilim. Bunu ona anlatmalısın. Open Subtitles . أنا لست شاذا ً . يجب أن تخبرها ذلك
    Ben gay değilim. Bunu ona anlatmalısın. Open Subtitles . أنا لست شاذا ً . يجب أن تخبرها ذلك
    Kendisi zor yoldan öğrenmeden ona söylemelisin. Open Subtitles ولا أريد أن أراها تتأذى لذا يجب أن تخبرها قبل أن تعرف بالطريق الصعب
    Ona bu çantanın çukulata rengi ayakkabılarla çok iyi gittiğini söylemelisin. Open Subtitles يجب أن تخبرها أنها تبدو رائعة مع حذاء شكولاتة
    Eğer oyunu böyle oynamak istiyorsa ona artık sokak dövüşüne girdiğini söyleyebilirsin. Open Subtitles حسنا، إذا كانت الرئيسة تريد أن تلعبها بهذه الطريقة يمكنك أن تخبرها أنها دخلت لتوها في معركة شوارع
    Bunu ona kendin söyleyebilirsin, çok yakında. Open Subtitles ستكون قادر على أن تخبرها ذلك بنفسك .. . قريباً جداً
    Bunun gerçekleşebilmesi için tek yol senin gerçeği söylemen. Open Subtitles الطريقة الوحيدة التي تمكنك من ذلك هو أن تخبرها الحقيقة
    Bunu ona söylemek ister misin? Elimizde uçak da yok, pilot da. Open Subtitles هل تود أن تخبرها ذلك؟ حسناً، الطائرة غير موجودة، إذن القبطان غير موجود.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus