Oldukça inanılmaz. Kadının gardırobunu görmelisin. | Open Subtitles | رائع جداً عليك أن تشاهدي خزانتها أكبر من غرفتي |
İnanılmaz bir kışbahçesi var sadece mutfağı kapalı, mutfağı görmelisin, tezgahları mermerden... yol kadar taş ocağından çıkarıldılar... | Open Subtitles | هذا البيت الزجاجي المدهش فقط من المطبخ يجب أن تشاهدي المطبخ هذه الرخام المضادة أخرجت من الطريق |
Diğer hayvanlarımı da görmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تشاهدي كل حيواناتي الأخرى |
Üzgünüm evlat ama daha bu pislikle işim bitmedi ve kalanını izlemeni istemiyorum. | Open Subtitles | أَنا طفلُ آسفُ، لَكنِّي لم أبَدأ حتى بهذا الزْحفُ ولا أُريدُك أن تشاهدي البقيةَ سيتسبب لك بكوابيسَ |
Film izlemek ister misin? | Open Subtitles | هل تُريدين أن تشاهدي فيلماً؟ |
Parka bakabilirsin ve taşıma atlarının kırbaçlanışını izleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مشاهدة المنتزة و أن تشاهدي أحصنة العربات و هى تجلد |
- Şu programı izlemeliyiz. | Open Subtitles | -يجب أن تشاهدي شيئاً |
Diğer bütün hayvanlarımı görmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تشاهدي كل حيواناتي الأخرى |
Julie, Andrew'un getirdiği çiçekleri görmelisin. | Open Subtitles | "جولي" ، عليكِ أن تشاهدي الورود التي أحضرها "أندرو" |
Evet, çalıştığım yeri görmelisin. | Open Subtitles | بالفعل.. يجب أن تشاهدي مكان عملــي |
Ama önce bunu görmelisin. | Open Subtitles | لكن أولاً عليكِ أن تشاهدي هذا. |
Buzağımı görmelisin. Buzağım var. | Open Subtitles | .يجب أن تشاهدي عجلتي, لديّ عجلة |
Hey, Trotter, bunu görmelisin. | Open Subtitles | مهلا، تروتر، يجب عليك أن تشاهدي هذا |
- Onun arkasını görmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تشاهدي الجانب الخلفي منه |
Şimdi izlemeni istiyorum. Bekle. İşte başlıyor. | Open Subtitles | والآن، أريدكِ أن تشاهدي هذا، إنتظري، هاهو. |
Bu kadar televizyon izlemeni istemiyorum. Zombiye dönüşeceksin. | Open Subtitles | لا أريدك أن تشاهدي التلفاز كثيراً، ستصبحين كالزومبي. |
Film izlemek ister misin? | Open Subtitles | تريدِ أن تشاهدي فيلم؟ |
Bir süre izlemek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين أن تشاهدي لبرهة؟ |
Kafanda bin tilki dolaşırken, nasıl izleyebilirsin ki... | Open Subtitles | من المؤكد أنه لا يمكنكِ أن تشاهدي شىء. فعقلكِ لابد و أنه مشغول. |
Katılmak istemezsen, izleyebilirsin. | Open Subtitles | إن كنتِ لا تريدينَ المشاركة بالحفل تستطيعين أن تشاهدي |
- Şu programı izlemeliyiz. | Open Subtitles | -يجب أن تشاهدي |