"أن تصغي" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi dinle
        
    • dinlemeni istiyorum
        
    • dinleyip
        
    • iyi dinlemelisin
        
    • dinleyici olmaya
        
    Pekala güzelim, beni iyi dinle. Open Subtitles حسناً يا لاسي أريد منك أن تصغي لي و أن تصغي بشكل جيد
    Sen de iyi dinle İrlandalı, çünkü bir kere anlatacağım. Open Subtitles و من الأفضل أن تصغي جيداً أيها الإيرلندي لأنني سأقول هذا مرّة واحدة
    Ama tüm açıklamayı dinlemeni istiyorum, böylece neden olduğunu anlayabilirsin. Open Subtitles لكن أريدكِ أن تصغي للتفسير كاملاً لتفهمي سببَ حدوث هذا.
    Sana söylenenler - Beni dinlemeni istiyorum. Open Subtitles ما أخبِرت به.. أريدك أن تصغي إلي, حسناً؟
    Eğer bir şekilde o senin kocadıysa belki onu dinleyip eve dönmelisin. Open Subtitles إذاً، لو كان ذلك زوجكِ، فعليكِ أن تصغي إليه وتعودي إلى دياركِ.
    "Güzel" isim ver. Lanet olsun. Daha iyi dinlemelisin. Open Subtitles أسم جيد ، اللعنة ، عليك أن تصغي بشكل أفضل
    İyi bir dinleyici olmaya çalış, Dave. Open Subtitles حاول أن تصغي جيدّاً، يا (ديف).
    Bu yüzden de lütfen beni iyi dinle. Open Subtitles لذا أرجو أن تصغي إليّ... فعلاً.
    Evet, güzel kız. Beni iyi dinle. Open Subtitles نعم, هي جميلة أحتاجك أن تصغي
    Şimdi beni iyi dinle. Open Subtitles أريدكِ أن تصغي لي الآن
    Carl, beni iyi dinle. Open Subtitles -كارل)، أريد منك أن تصغي إليّ جيدًا)
    Bunların hiçbir anlamı yok ama yine de dinlemeni istiyorum. Open Subtitles لن يكون لها أي معنى بالنسبة إليك، لكن أريدك أن تصغي إليها بأية حال.
    Beni dikkatlice dinlemeni istiyorum tamam mı? Open Subtitles أن فقط أريد منكِ أن تصغي إليّ جيّدا، اتفقنا؟
    Söyleyeceklerimi çok iyi dinlemeni istiyorum. İyi dinlersen, başına kötü bir şey gelmez. Anladın mı? Open Subtitles أريدكَ أن تصغي جيّداً إلى ما سأقوله، وإن فعلتَ ذلك فستكون بخير، مفهوم؟
    Beni dinlemeni istiyorum, çünkü bu seninle son konuşmam olabilir. Open Subtitles أريدكِ أن تصغي إليّ لأنها قد تكون المرة الأخيرة التي أكلّمكِ فيها
    Eğer bir şekilde o senin kocadıysa belki onu dinleyip eve dönmelisin. Open Subtitles إذاً، لو كان ذلك زوجكِ، فعليكِ أن تصغي إليه وتعودي إلى دياركِ.
    Dinleme yeteneklerim üzerine çalışıyorum fakat dinleyip de yargılamama bir sanattır. TED أعمل على الإصغاء بشكل أفضل، إنه فن أن تصغي بدون أن تحكم
    - Bunu çok iyi dinlemelisin! Open Subtitles - لا بُد أن تصغي بقوة لهذا !
    İyi bir dinleyici olmaya çalış, Dave. Open Subtitles حاول أن تصغي جيدّاً، يا (ديف).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus