"أن تقضي" - Traduction Arabe en Turc

    • geçirmek
        
    • geçirmeni
        
    • geçirebilir
        
    • geçirmelisin
        
    - İznini bizimle geçirmek istemen bizi çok mutlu etti. Open Subtitles نحن في غاية السعادة لأنك قررت أن تقضي إجازتك معنا.
    Akşamüstlerini bu çocuklarla geçirmek gibi bir niyetin yok, değil mi? Open Subtitles بالاستمرار فى أن تقضي نهارك مع أولئك الأطفال، أليس كذلك ؟
    Sadece New York'da bir haftasonu geçirmek istediğin için mi? Open Subtitles أهذا بسبب أنك تريد أن تقضي عطلة الأسبوع في نيويورك؟
    Birkaç hediye kuponu daha ekleyip arkadaşlarınla iyi vakit geçirmeni söyledi. Open Subtitles ،لقد وضع العديد من بطاقات الهدايا قائلاً أنكِ يجب أن تقضي وقت جيّد مع أصدقائكِ
    Ömrünün kalanını, bunların yarısını ispat etmeye çalışmakla geçirebilir ve hatta bir daha özgün bir fikir ortaya atamayabilirsin. Open Subtitles بإمكانك أن تقضي بقيّة حياتك محاولاً إثبات نصف ذلك دون أن يكون لديك فكرة أصليّة من صنعك أنت
    Çocuklarımızla daha çok zaman geçirmelisin, Peter. Open Subtitles يجب عليك أن تقضي بعض الوقت مع أطفالنا ..
    O yüzden eğer hala ömrünün geri kalanını benimle geçirmek istiyorsan tekrar sor. Open Subtitles إذا كنتِ لاتزالين تريدين أن تقضي ماتبقى من حياتك معي إذن اسأليني مجدداً
    Onunla ve diğer şeylerle zaman geçirmek senin için iyi olabilir. Open Subtitles قد يكون من الجيد بالنسبة لك أن تقضي بعض الوقت معه
    Eski mahallende vakit geçirmek senin için de iyi olur. Open Subtitles من الجيد لك أن تقضي بعض الوقت في حينا القديم
    Eğer iyi bir baba olmak istiyorsan oğlunla zaman geçirmek zorundasın. Open Subtitles إن أردت أن تكون والداً صالحاً فعليك أن تقضي الوقت مع ابنك.
    Bence ailemle yeterince vakit harcadın ve şüphesiz ki, artık kendi ailenle daha fazla vakit geçirmek istersin. Open Subtitles واعتقد أنك قضيت ما يكفي مع عائلتي ولا شك أنك تريد أن تقضي وقتاً مع عائلتك
    Hayatının geri kalan kısmını bir lazımlık olarak geçirmek ister misin? Open Subtitles مارأيك أن تقضي بقية حياتك على شكل نفايات
    Bir kampta yaşıtlarınla zaman geçirmek. Open Subtitles أن تقضي وقتكِ مع أطفال بنفس عمركِ في المخيم
    Annem ve babam tatilini bizimle birlikte gölde geçirmeni istiyorlar. Open Subtitles أبي وأمي يريدونك أن تقضي عطلتك معنا في البحيرة
    Başsavcılık, senin hapiste yıllarını geçirmeni istiyor. Open Subtitles المدعي العام يريد منك أن تقضي بقية حياتك في زنزانة
    Masalın en iyi kısmı bu ve yakın zamanda ayrılacağın için nasıl sonlandığını hayatın boyunca merak ederek geçirmeni istemem. Open Subtitles هذا أفضل جزء في القصة وحيث أنكِ سترحلين قريباً فأنا لا أحب أن تقضي حياتكِ كلها تتساءلين كيف انتهت
    İnsan burada okuyarak yaşamını geçirebilir. Open Subtitles يمكنك أن تقضي حياة كاملة هنا في القراءة
    Onunla biraz vakit geçirebilir misin? Open Subtitles هل يمكن أن تقضي بعض الوقت معه ؟
    Şimdi, önümüzdeki birkaç yılı bir kafese kapalı olarak geçirebilir sorunların için anneni ve babanı ve kötü ağabeyini suçlayabilirsin, ya da seni buradan çıkarmama ve nasıl adam olunur öğretmeme izin verebilirsin. Open Subtitles والآن، يمكنك أن تقضي الأعوام المقبلة محبوساً بزنزانة، تلوم أبويك وأخيك الأكبر البغيض على ما أنت فيه، أو يُمكنك أن تسمح لي بإخراجك من هنا وأعلّمك كيف تصبح رجلاً.
    Her saniyeni o adamla birlikte geçirmelisin. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن تقضي كل ثانية ممكنة مع ذلك الرجل
    Diğer taraftan annenle de zaman geçirmelisin. Open Subtitles بالإضافة إلى أنك يجب أن تقضي الوقت مع والدتك.
    Ama sanırım geceyi bende geçirmelisin. Open Subtitles و لكنني أظن أنه ينبغي عليك أن تقضي الليلة في شقتي حتى يمكنني الإعتناء بك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus