- Anne belki de sadece beklemelisin. - Hayır, hayır.. fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | أمّي ربما يجب أن تنتظري لا، لا لن يأخذ الأمر أكثر من دقيقة |
Bence peruk takmaya başlamdan önce saçının dökülmesini beklemelisin. | Open Subtitles | اعتقد بأنه يجب أن تنتظري لتري أن كنتِ ستفقدين الشعر قبل أن تلبسي باروكة |
Arkadaşların veya ailenden başka birinin girmesini de bekleyebilirsin tabii. | Open Subtitles | أو يمكنكِ أن تنتظري وحسب الاقتحام القادم من الجماعة المتآلفة من أصدقائك وأقربائك |
Rahatsız olduysan dışarıda bekleyebilirsin Doktor. | Open Subtitles | طالما لا يمكنكِ الاِحتمال يا دكتور، فعليكِ أن تنتظري بالخارج. |
Bakın, bir dakika beklemeniz gerek. Kocam banyoda. | Open Subtitles | أسمعي، يجب أن تنتظري لدقيقة فزوجي بالحمام |
Hey. Annenin dinlenebilmesi için biraz dışarıda bekleyebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تنتظري بالخارج لكي ترتاح أمك ؟ |
Seks gerçekten önemli bir şey ve hazır olmadığını hissediyorsan beklemelisin bence. | Open Subtitles | الجنس أمر جلل بالفعل، وإن كنتِ تشعرين بأنّكِ غير مستعدّة حينئذٍ يجدر بكِ أن تنتظري |
Belki de beklemelisin diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر فحسب أنّه ربّما ينبغي عليكِ أن تنتظري |
İkinci bir görüş olarak belki de biraz beklemelisin. | Open Subtitles | بعد التفكير للحظات، لربّما يجب أن تنتظري قليلاً. |
Hava iyice soğumuş Sen de otobüsü içeride beklemelisin. | Open Subtitles | البرد بدأ يشتد في الخارج ينبغي أن تنتظري الحافلة في الداخل |
Belki de sabaha kadar beklemelisin. | Open Subtitles | ربما يجب أن تنتظري حتى الصباح. |
Sadece uygun erkeğin karşına çıkmasını beklemelisin. | Open Subtitles | فقط يجب أن تنتظري مجئ الشّخص الصّحيح |
Elbette, her zaman atlı bir şövalyenin gelmesini bekleyebilirsin. | Open Subtitles | بالتأكيد,يُمكن أن تنتظري إلى أن يأتي إليكِ فارسك الباسل |
Ayrılamadım! Arkadaşını yalnız bekleyebilirsin! | Open Subtitles | بإمكاني المغادره يمكنك أن تنتظري صديقتك بمفردك |
Şu anda tedirgin. Burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | إنها تصبح قلقة يمكن أن تنتظري هنا |
Henüz değil Bess, ama Oliver ve ben sohbet ediyoruz, bu yüzden istersen babası gelene kadar bekleme odasında bekleyebilirsin. | Open Subtitles | ليس بعد يا بيس، لكن ...كنا نتحدّث أنا وأوليفر، لذا إن أردتِ أن تنتظري في غرفة الانتظار حتى يأتي |
ve sabahları aramadan önce 15 dakika daha beklemeniz. | Open Subtitles | و أن تنتظري 15 دقيقة أخرى قبل أن تتصلي في الصباح |
ve sabahları aramadan önce 15 dakika daha beklemeniz. | Open Subtitles | و أن تنتظري 15 دقيقة أخرى قبل أن تتصلي في الصباح |
Kaybolduğunu bildirmek için sabaha kadar beklemeniz lazımdı. | Open Subtitles | يجب عليكي أن تنتظري حتى الصباح للتبليغ عن فقدانه |
Erica. Bir saniye bekleyebilir misin? | Open Subtitles | إريكا، هلّ بالإمكان أن تنتظري ثانية واحدة فقط؟ |
- bekleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل من الممكن أن تنتظري لو سمحتي؟ |
Bir dakika bekleyebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكنكِ أن تنتظري لدقيقة؟ |