Belki de etrafına bakmalısın ve birçok erkekle flört edip gününü gün etmelisin. | Open Subtitles | ربّما يجب عليكي أن تنظري حولك000 تجنبي الخضوع للسيطرة، افحصي رجال آخرين |
Kendine öyle demeden önce aynaya bakmalısın. | Open Subtitles | عليكي أن تنظري في المرآه قبل أن تسمي نفسك كذلك |
Şimdiki zamanına dikkatini veremiyorsan, içindeki ilgi çekici şeyleri görene kadar derinlere bakmalısın. | Open Subtitles | إذا كانت اللحظة لا تجذب إنتباهكِ تحتاجي أن تنظري بعمق أكبر حتى تجدي ما يجذب إنتباهكِ |
Gözlerimin içine bakıp bana bunu olmayacağını söyler misin? - Söyleyemem. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظري في عيني وتقولي لي أن هذا لن يحدث؟ |
Eğer bir gün şu kapıdan çıkar ve bana bakıp: | Open Subtitles | وذات يوم من الأيام، قد أكون مارّة عبر هذا الباب وكان بوسعك أن تنظري إلي، وكان بوسعك أن تقولي لي: |
Onun ne olduğunu bilmek için ona bir kez bakmak yeterli. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنظري إليها لتعرفي كل شيء |
Bir saniye bana doğru bakmanı istiyorum. Bana bak. Tamam mı? | Open Subtitles | مهلاً , لحظة أود أن تنظري إليّ هُنا أنظري إليّ , حسناً؟ |
Sende aşağıya dikkatlice bakmalısın, ...ve nerede durduğunu görmelisin. | Open Subtitles | يستحسن بكِ أن تنظري إلى الأسفل.. وتدركين أين أنتي واقفة بالضبط |
İncil'in tamamımın ne söylediğine bakmalısın. | Open Subtitles | عليـكِ أن تنظري إلى كـل مـا يقوله الإنجيـل |
Eğlenceli bir ses çıkarıyor. Bence sen de bakmalısın. | Open Subtitles | إنها تصدر خرخرة ربما يمكنك أن تنظري إليها |
Belki de doping skandalına bakmalısın. | Open Subtitles | ليسوا هنا من أجل النطق بالحكم ربما يجب أن تنظري في فضيحة المنشطات |
Buna bir ortaklık olarak bakmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تنظري للأمر على انه شراكه |
Yakından bakmalısın anne. | Open Subtitles | عليكِ أن تنظري عن كثب يا والدتي |
Yürürken önüne bakmalısın yada ...-- | Open Subtitles | يجب عليك أن تنظري إلى الأمام وأنت تمشين وإلّا سـ... |
Gözlerine bakıp kimin patron olduğunu hatırlatırsanız zararsızlardır. | Open Subtitles | إنها غير مؤذيه بمجرد أن تنظري إلى أعينهم و تجعليهم يعلموا من هو الرئيس |
Lily, biliyorum çılgınca ama seni seviyorum ve gözüme bakıp bana Marshall'la evlenmek istediğini söyle hemen buradan gideceğim ve sonsuza dek hayatından çıkacağım. | Open Subtitles | ليلي، أعرف بأنه جنون، لكني أحبك، إذا استطعتي أن تنظري إلى عيني |
"Karşı tarafın dudaklarına gömülecekmiş gibi bakıp şöyle demek kötü bir şey değil: | Open Subtitles | عندما تصلين ليس من السيء أن تنظري له مباشرة وتقولي |
Birine bakıp onu tuvale yansıtabiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظري الى الشخص و تقومين بتصويره في اللوحة |
Ah, tatlım, bunu bu şekilde bakmak değil. | Open Subtitles | أوه ، عزيزتي لا يمكنك أن تنظري لهذا بهذه الطريقة |
Seni arabaya götürüyorum ve etrafa bakmak isteyeceksin. | Open Subtitles | سوف آخذك الآن إلى السيارة و سوف تريدين أن تنظري حولك |
Seni arabaya götürüyorum ve etrafa bakmak isteyeceksin. | Open Subtitles | سوف آخذك الآن إلى السيّـارة و سوف تريدين أن تنظري حولك |
Tamam.Aşağıya doğru bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | حسنًا. أريدكِ أن تنظري للأسفل. |